içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Adaletin Önemi

Adalet s?fat?, Allah-u Teala'n?n kemali, subuti ve ef'alî s?fatlar?ndan biri olup, Allah-u Teala'n?n s?fatlar? bölümünde ele al?nmas? gerekir.

Adaletin Önemi

Yüce Allah, hayat, ilim, kudret, rahmet, ?efkat, ebedi ve ezeli olmak ve benzeri di?er birçok s?fatlarla beraber adalet s?fat?na da sahiptir. O mutlak kemal oldu?u için, akla gelen bütün kemallerin lay?k?yla O'nda bulunmas? gerekir.

Fakat burada ?öyle bir soruyla kar??la??yoruz: "Peki neden Ehl-i Beyt (a.s) ekolunda bu kadar s?fatlar?n içerisinden sadece Allah'?n adalet s?fat?na önem verilmi? ve Usul-i Din’den biri olarak tan?t?larak, ayr?ca bahis konusu edilmi?tir?" Bu soruya, yani adaletin Caferi mezhebine göre Usul-u Dinde neden yer ald??? sorusuna cevap olarak, ?u birkaç ?eyi sebep olarak sayabiliriz:

1- Adaletin Usul-u Dinde yer almas?n?n en önemli etkeni, insan?n fiillerinde mecbur oldu?u ve neticede Allah'?n adil olmad??? sonucunu do?uran, Ehl-i Sünnet'in E?'arî grubunun; "Hüsn-ü Kubh-ü Akli" ilkesini inkâr etmesidir. Onlar, akl?n tek ba??na, bir ?eyin veya bir i?in iyi veya kötü, güzel veya çirkin oldu?unu anlama gücüne sahip olmad???n? ileri sürerek, akl?n müstakil olarak iyilikle kötülü?ü anlayabilme gücüne sahip olmad???n?, kendi inançlar?ndan bir ilke edinmi?lerdir.

Onlar, "bir ?eyin iyi veya kötü oldu?unu nereden anlayabiliriz?" sorusuna, "Bunu, ancak Allah'?n Hz. Resulullah (s.a.a) arac?l???yla indirdi?i emir ve vahiylerle anlayabiliriz" cevab?n? veriyorlar.

"Hz. Resulullah'?n (s.a.a) hayatta olmad??? zamanlarda ne yapmal?y?z?" sorusuna ise, "Hz. Resulullah'?n (s.a.a) sünnetinin koruyucular? olan Ebu Hureyre, Ai?e, Muaviye, Semure, ?bn-i Cündeb, Amr-? Ass ve di?er Ashab-? Kiram'a ba?vurmal?y?z; onlar?n iyi gördükleri kesinlikle iyi ve kötü gördükleri ise, kötüdür; yoksa insan?n akl? böyle bir ?eyi asla anlayamaz" diye cevapland?r?yorlar.

Dikkat edilmesi gereken di?er bir nokta da ?udur ki, E?'arîler, akl?n iyilik ve güzelli?i idrak etti?ini inkâr etmekle kalmay?p, asl?nda hiçbir iyilik ve kötülü?ün olmad???n?, iyilik ve kötülü?ün zaman ve mekâna göre de?i?ken oldu?unu da iddia ediyorlar.

Onlara göre, iyilik ve kötülük Allah'a ba?l? olan bir ?eydir. Allah bir i?i güzel görürse, ak?l onu kötü te?his etse bile, o güzeldir. Bir i?i de kötü görürse, ak?l onu iyi görse bile, o kötüdür. Ba?ka bir deyi?le, âlemde hiçbir iyilik ve kötülük yoktur. ?yi Allah'?n yapt??? ve iyi dedi?idir; kötü ise, Allah'?n kötü sayd???d?r.

Akl?n iyilik ve kötülü?ü, güzellik ve çirkinli?i idrak etme gücüne sahip olmad???n? ve bu konularda tek merciin ?eriat?n aç?klamalar? oldu?unu ileri süren E?'arîler'e göre, bizler, kendi akl?m?zla "falan ?ey güzeldir; Allah da onu emretmelidir ve falan ?ey kötüdür; Allah da onu nehyetmelidir" demek hakk?na sahip de?iliz. Allah diledi?ine hükmeder ve diledi?ini yapar.

E?er Allah-u Teala bütün yarat?klar?n? cennete götürürse, bu a??r?l?k olmaz. E?er yarat?klar?n?n tamam?n? cehenneme de götürürse, bu zulüm say?lmaz. E?er evliyalar?n? ve peygamberlerini cehenneme, ?eytan ve dü?manlar?n? cennete götürürse de, bu zulüm s?n?f?na girmez. Zira o mutlak hüküm ve mülk sahibidir. Diledi?ine hükmedip, diledi?ini yapar. Bizim O'nun i?lerini sorgulama hakk?m?z yoktur. O bizi sorgular.

E?'arîler ?öyle diyorlar: "Bütün âlemin mülkü Allah'a aittir. Her ?eyin maliki, hâkimi ve ihtiyar sahibi O'dur. Maliki oldu?u her ?eye, diledi?ini yapar. ?stedi?ini mükâfatland?r?r ve istedi?ini de cezaland?r?r. Hiç kimse O'nun yapt???na itiraz edemez. Neden ve niçin yapt???n? da soramaz. Zira O'nu bir i?e zorlayan, bir ?eyden kaç?nd?ran, davran??lar?n?n nas?l olmas?n? belirleyen, kudretini s?n?rland?ran, varl??? O'ndan daha üstün olan bir varl?k yoktur.

Bunun için de yapt??? hiçbir ?ey kötü say?lmaz. Rahmet ve lütfü tamamen fazilet, ceza ve azab? ise, tamamen adalettir. Bütün zalimleri cennete ve bütün müminleri de cehenneme götürmesi adaletin ta kendisidir. O hiçbir ?eyden sorgulanmaz, sadece bizler yapt???m?zdan sorgulan?r?z.

Bizler soruluruz; zira bizlere emreden, nehyeden, i?lerimizi s?n?rland?ran, bir ?ey yap?p yapmayaca??m?z? belirleyen ve varl??? varl???m?z üzerinde olan yüce Allah vard?r. Bu yüzden de bizim i?lerin baz?s?na iyili?in, baz?s?na da kötülü?ün nispet verilmesi do?rudur.

Ama Allah'?n i?lerine böyle nispetler vermek asla do?ru de?ildir. Öyleyse, zulüm ve yalan?n kötü olmas? Allah'?n kötü saymas? içindir; yoksa onlar? da güzel hesaplasayd?, güzel olurlard?.

Bir de akl?n tek ba??na iyilik ve kötülü?ü idrak etti?ini ve Allah'?n da akl?n belirledi?i çerçevede hareket etmesi gerekti?ini söylersek, Allah'?n irade ve kudretini s?n?rland?rm?? ve Allah'a bir nevi görev tayin etmi? oluruz.

Bu ise, yukar?da aç?klad???m?z ilkelerle ve Allah'?n "Diledi?i her ?eyi yapar"[1] ayetiyle çeli?mektedir.

Öyleyse ak?l, ?eriat?n hükmü olmaks?z?n, hiçbir ?eyin iyi veya kötü oldu?unu te?his edemez ve bizler de kendi akl?m?za dayanarak Allah'a vazife gösteremeyiz."[2]

 

 

---------------

[1]- Hac, 18.

[2]- El-Milel ve'n-Nihel E?-?ehristani, s. 85, E?'ari mezhebi.

Tarih: 02-03-2022

FACEBOOK YORUM
Yorum