içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Adap ve Ya?am Tarz? - 1

Adap ve ya?am tarz? toplum ve sosyal hayat? olu?turan temel etkendir.

Adap ve Ya?am Tarz? - 1

Bismillahirrahmanirrahim

Toplumu ve bir toplumun sosyal hayat?n? Adap ve ya?am tarz? olu?turmaktad?r. Bu aç?dan öncelikle “Adap ve Ya?am Tarz?” kavramlar?n?n anlam?n?n aç?klanmas? ve bunlar?n genel olarak din dedi?imiz f?k?h ve ahlakla olan irtibat? aç?klanmal?; bu kavramlar?n unsurlar? ve engellerini beyan edilmelidir.

Adap

“Edep”, bir davran??taki “zariflik ve güzellik” olarak tan?mlanm??t?r. Yani bir davran??ta uygun görülen ?ekilsel güzelli?e “edep” denilmektedir. [1] Mesela yemek yeme adab?, uyuma adab?, dua ve namaz adab?, mua?eret adab?, ziyaret ve evlilik adab? vb. Bu davran??lara ?ayan olan hasletler o davran??lar?n güzelli?ine ve kemaline sebep olur. Bu manadaki edep, ancak me?ru davran??larda gerçekle?mektedir. Yani bir davran???n adab?ndan söz ediyorsak asl?nda “o davran???n kendisini tavsiye ediyor veya en az?ndan uygun görüyoruz” demektir. Dolay?s?yla çirkin ve yasak olan i?lerde adab?n anlam? yoktur. Yani ?arap içme, hakaret ve yalan konu?ma gibi fiillerin adab?ndan söz etmek anlams?zd?r. Ayn? ?ekilde bir ?eyin edebinden söz ediliyorsa, onun çirkin ve güzel, tam ve eksik gibi ?ekilleri olmal?d?r.

Edebin tan?m?nda geçen güzellik ve liyakat çe?itli toplumlarda farkl? olabilir. Bu yüzden çe?itli toplumlarda farkl? adap anlay??? vard?r. ?öyle ki bir toplumda do?al ve s?radan olan bir davran?? ba?ka bir toplumda çirkin ve k?nanm?? say?labilir. Örne?in ?slam toplumunda insanlar birbirleriyle kar??la?t?klar?nda selam verirler. Oysaki baz? toplumlarda selam yerine ?apka ç?karmak veya ellerini belli ?ekilde ba?lar?na do?ru kald?rmak gibi bir gelenek vard?r. Veya ?slam ümmetinde namahremler aras?ndaki görü?me adab? ba?ka toplumlardakinden çok farkl?d?r.

Baz?lar?, “ruhta yerle?ik olan al??kanl?klar” diye niteledi?imiz ahlak ile adab? ayn? ?eymi? gibi alg?layabilirler. Fakat yapt???m?z tan?mlamadan da anla??ld??? gibi ahlak, ruhun güzelli?i ve adap ise, davran???n güzelli?idir. Yani ahlak deruni ve içsel s?fatlara dönük bir olgu iken, adap zahiri ve görünen davran??larla ilgili bir olgudur.

Adap genel olarak ahlak?n tezahür etti?i arenad?r. Bu yüzden halk aras?nda adaba ayk?r? davranman?n çirkinli?i ahlaka ayk?r? davranmaktan daha azd?r. Zira insan ahlaki bir hükmü bilmedi?i mazeretini getiremez. Mesela yalan konu?an biri “yalanc?l???n kötü oldu?unu bilmiyordum” diye bir bahane getiremez. Getirse bile insanlar onun bu mazeretini kabul etmez ve geçerli saymaz. Aksine adap konusunda getirilecek bu tür bir mazeret halk taraf?ndan yerine göre kabul edilebilir. Ayn? ?ekilde ahlaki konular çe?itli kültürlerde sabit ve de?i?mez özelli?e sahipken, sosyal adaba dair birçok konu de?i?ken ve görecelidir. [2]

Ba?ka bir ifadeyle adap, ahlak?n d?? âlemde vücut bulmu? somut ?eklidir; çe?itli örnekleri vard?r ve alternatif kabul eden bir özelli?e sahiptir. Yani ahlaktan asla vazgeçilemez ve her daim ona ba?l? kalmak gerekir. Fakat adapla ilgili baz? konulardan alternatifi olmas? ?art?yla vazgeçilebilir. [3]

Sonuçta zaman ve mekân faktörünü a?m?? de?erleri ifade eden davran??lar ahlakla alakal?, zaman ve mekâna ba?l? de?erleri ifade eden davran??lar ise, adapla ilgili konulard?r. [4]

Adab?n muhtelif toplum ve gruplarda farkl? ?ekilleri vard?r. Adap belli bir s?n?f veya özel bir gruba ait olabilir; zenginlerin adab? veya tabiplerin adab? gibi. Oysaki ahlak kapsay?c? ve geneldir; herhangi bir s?n?fa veya bir meslek grubuna has k?l?namaz.

Adab?n Misdak ve Türleri

Adab? ç?k?? noktas?na göre dini ve dini olmayan ?eklinde iki s?n?fa ay?rabiliriz. Dini adap ya do?rudan dini naslara dayanm?? ya da iman ehli onlar? kendi dini anlay??lar?na dayal? olarak dini kaynaklardan ald?klar? ilhama göre olu?turmu? ve kendilerini bunlara riayete mukayyet k?lm??t?r. Dini olmayan adap ise, kayna??n? co?rafi ko?ullardan, ?rk, tarih, zümre, cinsiyet vb. faktörlerden alarak olu?mu? adapt?r. Örnek verecek olursak, daha önce selam vermeye çal??mak, selam?n cevab?n? daha kâmil ve güzel ?ekilde vermek, ibadet ya??na varmay? kutlamak, bir meclise girdi?inde buldu?u bo? yere oturmak gibi davran??lar dini adaptand?r. [5]

Ayn? ?ekilde adab? bireysel ve toplumsal olmak üzere iki k?sma ay?rmak mümkündür. E?er edebe riayet konusunda ?ahs?n kendisinden ba?kas? ortada yoksa, bu tamamen bireysel bir edeptir. Namaz k?lma ve uyuman?n adab?n? buna örnek gösterebiliriz. Fakat edebe riayet konusunda ba?kalar?n?n da haz?r olmas? ?art? varsa, bu toplumsal edep olur. Mua?eret ve evlilik adab? bu kabildendir. Beslenme yöntemi, süslenme (giyim türü ve d?? görünüm), sa?l?k ve s?hhat, mua?eret (selam, tokala?mak, oturmak, kalkmak, kar??l?kl? konu?mak vs.) gibi konular adap için verilebilecek örneklerden baz?lar?d?r.

Adab?n Önemi ve Toplumsal Etkileri

?slami adap, ?slam’?n görünen simgesidir. Müslüman olmakla her tür davran??? sergilemek bir araya getirilemez. Yani ?slami de?erler kar??s?nda teslimiyetle ba? e?di?imiz takdirde, kendimiz için her tür davran?? ve görüntüyü seçemeyiz. ?slam adab?, ?slami inanç ve de?erlerle uyu?an görünü? ve davran??lar olup teorik ve pratik tevhit ilkesinin somut d??yüzüdür. Onun toplumsal yönü de dikkate al?nabilir.

Özel adap kurallar?na ba?l? olan bir ümmet kendi inançlar? ve de?erlerine uygun bir sosyal yap? meydana getirir. Örne?in ?slami de?erlerin kökle?ti?i ve Allah’a kullu?un yayg?nla?m?? oldu?u bir toplumda h?rs ve dünyevile?meyi art?r?c? metalar?n reklam? uygunsuz görülür ve kendine alan bulamaz.

?nsan?n zahiri davran??? onun ne tür bir dü?ünce ve tutkuya sahip oldu?unu gösterir. Bir ki?iden görülen davran??lar bir ?ekilde onu ba?kalar?na ve hatta kendisine tan?tm?? olur; onun deruni ahvalini a?ikâr eder; inançlar? ve be?enilerini ortaya koyar. Mesela ?ialar?n Hz. Peygamber (s.a.a) ve onun tertemiz Ehlibeytinin (a.s) matem günlerinde üzüntülerini göstermek için siyah giyinmeleri, onlarda olan Hz. Peygamber’e (s.a.a) ve Ehlibeytine (a.s) ba?l?l??? ve bu kültüre olan inançlar?n? ortaya koymaktad?r. Bu yüzden e?er bu zahiri davran?? birtak?m insanlar?n ortak noktas? olursa, bu onlar?n hemfikir olduklar?n? ve birbirlerine olan yak?nl?klar?n? gösterir.

E?er bireylerin zahirinde ve ya?am ?eklinde bir farkl?l?k varsa, muhtemelen onlar?n hayata bak?? tarz? ve de?er yarg?lar?nda da farkl?l?k oldu?unu tahmin edebiliriz. Her insan?n üzerindeki elbise, onun vücut ülkesinin bayra??d?r; vücut evinin kap?s? üzerine asm?? oldu?u bu sancakla hangi kültüre tabi oldu?unu ilan etmektedir. Ayn? ?ekilde her millet kendi sanca??na olan ba?l?l?k ve sayg?s?yla ulusal ve siyasi hüviyetine olan inanc?n? a?ikâr etmektedir. Bir insan belli birtak?m de?erler ve ideolojilere gönlünü kapt?rm?? oldu?u sürece, bu de?er ve ideolojilere uygun elbiseyi asla üzerinden ç?karmayacakt?r. [6] Buna göre insan?n zahiri ?eklinde meydana gelen de?i?im, onun dü?ünce ve e?ilimlerini etkilemi? olan içindeki tufan?n sonucudur.

Her insan?n elbisesi ilk bak??ta onun zahirinden bir sunum olup d?? karakterinin bir cilvesi say?l?r. Fakat daha dakik bir bak??la bak?ld???nda onun iç dünyas? ile kopmaz bir ba??n göstergesidir ve deruni âleminde bulunan gerçeklerin üzerindeki perdeyi kald?r?r. Elbise tek tek her bireyin ?ahsiyetini tan?mlamakla birlikte, sadece toplumsal kültürün etkisi alt?nda kalm?? bir olgu de?ildir. Elbette “bireylerin ki?ili?i ile ya?ad?klar? toplumun genel kültürü aras?nda güçlü bir ba??n oldu?u” konusu inkâr edilmez bir gerçektir.

Manevi ve insani de?erlerin itibars?z oldu?u ve insan?n iç dünyas?n?n d?? etkenlerden tamamen ba??ms?z olarak ?ekillendi?i bir toplumda insan?n ki?ili?i kesinlikle di?erlerinin genel teveccühü ve onun hakk?ndaki görü?lerine göre ?ekillenir. Bu tür bir toplumda ya?ayan bireyler do?al olarak üzerlerine giydikleri elbise ile kendileri için bir ?ahsiyet ve belirginlik olu?turmaya çal???rlar. Giyimlerde say?s?z ve sebepsiz ?ekilde görülen de?i?iklikler de bireylerin içindeki bu duygunun yans?mas?d?r. [7]

‘?slami adap, ?slam’?n zahiri simgesidir’ dedik. Her simge kendi mana ve mefhumunu göstermekle birlikte, söz konusu manan?n toplumdaki varl?k ve hayat derecesini de beyan etmektedir. Müslümanlar?n ?er’i adap ve hükümlere ba?l?l?klar?, ?slam’?n toplumdaki varl?k ve hayat?n?n ilan? olmakla birlikte, ?slami dü?ünce ve kültürün özellikle gelecek nesiller için yay?lma vesilesidir. Bir Müslüman?n namaz? ve onun adab? ile zahiri etkilerinin tümü ?slami kültürün an?msat?c?s? ve dolayl? ?ekilde tevhit ideolojisinin tebli?idir. Sonuçta adaba ba?l?l??? “gösteri?çilik” ve “yüzeycilik” olarak de?erlendirmek do?ru de?ildir. Aksine birçok e?itici ve kültürel etkilerine binaen, bu davran?? tutumlar?na ba?l?l??? art?rmak gerekir.

Bat? dünyas? adab?n öneminden dolay? kendi kabul etti?i kültür, ya?am tarz? ve adab?n? yaymak için birkaç köklü çal??ma yürütmektedir:

1- Modern Bat? ya?ant?s? ve kültürünü tek, alternatifsiz, çekici ve ayn? zamanda kaç?n?lmaz olarak sunmakta; onu güçlü k?lan unsurlar?, çekici yönlerini, gizli ve aç?k olanaklar?n? reklam etmektedir.

2- Geleneksel ya?am tarz?n? küçümseme, sembollerini tahrip etme ve baz? hurafeleri ön plana ç?karmak yoluyla di?er kültürleri, özellikle de ?slami kültürü i?e yaramaz göstermekte ve aleyhinde y?prat?c? propagandalar yapmaktad?r.

3- Adaba alternatif sunup ona davet etmekte; gelenekçi ve ?slam’a dayal? kültür ?ekillerinin yerine modern ya?am tarz?na ve yöntemlerine ça??rmaktad?r.

Her hâlükârda inançlar ve de?erleri yaymada adab?n, sembollerin ve ya?am tarzlar?n?n özel gücü dikkate al?nd???nda; adab? a?ikâr etmek ve sembolleri aç??a vurmak, bunlar? tazim etmek ve koruman?n zaruri oldu?u gerçe?i daha iyi anla??l?r. Ayr?ca bat?l gelenekler ve yanl?? dü?ünceler, küçümsenmeyi, de?i?tirilmeyi veya onlara ait sembollerin ortadan kald?r?lmas?n? icap etmektedir. Put ve haç gibi ibadet heykellerini ortadan kald?rman?n tavsiye edilmesi, Hz. Musa’n?n (a.s) Samiri’nin buza??s?n? yak?p, külünü denize savurmas? [8] ve Hz. Peygamber’in (s.a.a) Z?rar mescidini y?kt?rmas? gibi örnekleri buna delil olarak göstermek mümkündür.

Bat?l bir kültüre ait adap ve simgeleri kullanmak, o kültürün tebli? ve güçlendirilmesi, hayat? ve varl???n?n toplumda ilan edilmesidir. Bizler bu adaba uymakla o dü?ünceye üyeli?imizi ve ba?l?l???m?z? ilan etmi? olmakta ve onun askerlerinden say?lmaktay?z. [9] Resul-ü Ekrem (s.a.a) ümmetine ?u tavsiyede bulunmu?tur:

?? ??? ??????????? ???????????

“Kendinizi Yahudilere benzetmeyin.” [10]

?slami adapla süslenmenin önemli neticelerinden biri, insani de?erlerin geli?mesidir. Genel olarak toplumsal adaba riayet edilmesi, ili?kilerin derinle?ip sa?lamla?mas?na; samimiyetin art???na ve bireyler aras?ndaki irtibat?n daha tatl? ve etkili olmas?na yol açar. Toplumdaki davran?? ?ekillerinin tek tip olu?u, bireylerin birbirine daha fazla ?s?nmas?na ve daha iyi ileti?im kurmas?na sebep olur. Örne?in selam vermek, kayna?ma ve muhabbet kurman?n ilk sinyalidir. E?er bu edebi kald?r?rsak, toplumsal ba?lar?n birço?u ortadan kalkm?? olur. ?slami edep kurallar?ndan her birine sahip olmak ki?iyi di?erlerinin nazar?nda güzelle?tirir ve ziynetine vesile olur. Ki?i uygulad??? her edep kural? ile üzerine yeni bir elbise giymi? gibi olur. Emirü’l-Müminin Ali (a.s) ?öyle buyurmaktad?r:

????????? ????? ??????????

“Adap, ruh ve bedene giydirilen yenilenmi? elbiselerdir.” [11]

Dolay?s?yla ?slami adap ile müeddep olmak, di?erlerini cezbetmekte, örneklik için iyi bir numune olu?turmakta, marufun emredilmesi ile kötülükten sak?n?lmas?n?n uygulanmas?n? sa?lamakta ve toplumun ?slah edilmesinin önünü açmaktad?r. Ki?i be?enilmi? adap ile müeddep olunca, onun de?eri ve k?ymeti artar; sayg?n biri olur. Bu yüzden ona daha büyük sorumluluklar tevdi edilir. ?mam Ali (a.s) ?öyle buyurmu?tur:

??? ???????? ???? ???? ???? ???????? ?? ????? ????? ????????

“Edebi olmayan ve e?lenceye dalan kimse ba?kan olamaz.” [12]

Adap ve F?k?h

F?k?h konular? bireyin zahiri ya?ant?s?n? düzenleyen adab? içermektedir. Ya?ant?n?n zahiri ?eklinin ?slam’?n manevi esaslar? ve ilkeleri üzerinde ?ekillenmesi, ?slami ya?am adab?n? olu?turur. Dini bir ya?am örne?i, dini desturlar?n somut, geni? ve kapsaml? emirlerinin olu?turdu?u zahiri çehredir. Bu çehre genellikle birçoklar?n?n ilgi oda??d?r ve toplumda daha fazla kabul görmektedir. Dolay?s?yla dini tebli? ederken bu yöneli?ten faydalanmak gerekir.

?slami adap, kayna??n? f?k?h ve ahlak ilminden almaktad?r. F?k?h ilmi vacip ve haram konular? beyan etmenin yan? s?ra, müstahap ve mekruhlardan da söz etmekte ve böylece adap kurallar?n? da uhdesine almaktad?r. Ahlak ilmi de birçok adap kural?n? ihtiva etmektedir. Elbette ya?ad???m?z ?u as?rda ya?am alanlar?m?zda meydana gelen aç?l?mlar ayn? do?rultuda adap kurallar?n?n da geni?lemesi beklentisini beraberinde getirmi?tir. Dolay?s?yla da pratikte uygulanacak önemli desturlara ihtiyaç vard?r. Bunlar?n özellikle ?u as?rda somut olarak ?ekillenmesini mümkün k?lacak uygulamalar olmal?d?r. Mesela züht, cömertlik, ihsan, yi?itlik ve ?efkat gibi kavramlar?n günümüz dünyas?ndaki zahiri suretleri belirginle?melidir.

Ciddi ?ekilde üzerinde durulmas? gereken husus ?udur: Bazen dini aç?dan bir fiilin helal veya haram, caiz ya da yasak olu?unu ara?t?r?r?z. Bazen de dinin söz konusu fiili tavsiye edip etmedi?ini bilmek isteriz. Demek ki dini emir ve talepleri sadece ?er’i helal ve haramla s?n?rlamak do?ru de?ildir. Ba?ka bir ifadeyle bir fiilin ?er’i aç?dan helal oldu?una yakin etsek dahi, yine de onun iyi mi, yoksa kötü mü oldu?unu sormam?z icap etmektedir.

Tavsiye edilmi? normlar, ahlaki ve adap kurallar?na göre yap?lmas? veya yap?lmamas? gerekenlerin kapsam?, haram ve helal dairesinin ötesindedir ve oldukça geni?tir. Zira f?khi aç?dan bir ?eyin caiz olu?u, ahlaki cevazdan daha geneldir. Bu durumda bir konuda verilmi? f?khi cevap o konunun helal ve haram s?n?r?ndaki durumunu belirler. Ama bu art?k o konuda ?slami ara?t?rman?n sona erdi?i ve ba?ka bir müzakereye gerek kalmad??? anlam?na gelmez. Örne?in f?khi aç?dan erke?in sadece avret mahallini örtmesi, onun örtünmesi için yeterlidir. Ancak böyle bir örtünmeyi tavsiye etmek ve genel bir kültüre dönü?türmek do?ru mudur?! Bu da gösteriyor ki bir kültür ve toplum in?a edildi?inde f?khi s?n?rlardan ahlaki merkeze do?ru yükseli?e geçmek gerekir; adap, tavsiyeler ve de?erleri yaymak icap eder.

Bir Müslüman?n tercihlerindeki davran??lar? asgari ile azami aras?ndad?r ve Müslüman ki?i tabanla tavan aras?ndaki hareketinde özgürdür. Fakat ona tavsiye edilen ?ey, asla tabanda kalmamas? ve daima kendisini tavana yakla?t?rmas?d?r. Onun durumu “kabul notu on ile yirmi aras? olan” bir okuldaki ö?rencinin durumuna benzer. Ö?rencinin “on” almas? ondan beklenen en az nottur. Fakat ö?rencinin notu yirmiye ne kadar yakla??rsa, ba?ar?s? ve makbuliyeti de o ölçüde artar. Yani “on” raz? olunan bir not de?il, sadece s?n?fta kalmama notudur. ?slam ?eriat?nda da baz? i?ler helaldir. Fakat yap?lmamas? gereken helaldir. Yani kendisinden uzakla??lmas? tavsiye edilen ve sadece özel durumlarda, mecbur kal?nd???nda yap?lan helaldir.

Bir Müslüman?n ya?ant?s? Allah’?n r?zas?na azami düzeyde yak?n olmal?d?r ve s?rf Allah’?n gazab?ndan kurtulmaya yetinmemelidir. Ancak bu aç?k destura ra?men baz?lar?, “Yapt???m i? haram m??” diyerek en az? yapmaya yetinmekte ve böylece helal olan her ?eyi yaparak ?er’i aç?dan benimsenen davran??lardan uzakla?maktad?rlar. Belki de ?u iki ayetteki ifade fark? bu konuya matuftur:

?????? ??????? ??????? ????? ????????????

Bunlar Allah’?n koydu?u s?n?rlard?r; o halde bu s?n?rlar? a?may?n.” [13]

?????? ??????? ??????? ????? ????????????

Bunlar Allah’?n koydu?u s?n?rlard?r; o halde bu s?n?rlara yakla?may?n.” [14]

Oyun ve e?lencenin birço?u ?er’i aç?dan helal olmakla birlikte asla tavsiye edilmemi?tir. Hatta Yüce Allah, müminlerin kurtulu? ?artlar?ndan biri olarak onlar?n bu tür i?lerden uzak durmalar?n? zikretmi? ve ?öyle buyurmu?tur:

???? ???????? ?????????????? ???????? ???? ?? ?????????? ????????? ?? ???????? ???? ???? ????????? ???????????

Gerçekten müminler kurtulu?a ermi?lerdir. Onlar ki namazlar?nda hu?u içindedirler. Bo? i?lerden uzak dururlar.” [15]

Ya?ant?n?n ?slami olabilmesi için sadece haramdan kaç?nmak yeterli de?ildir. ?nsan?n ya?am?n?n tümü helal i?lerle dolu olabilir. Mesela sabahtan ak?ama kadar vaktimizin tümünü helal e?lencelerle geçirdi?imiz halde ya?ant?m?z ?slami olmayabilir. Dolay?s?yla ?slami bir ya?am tarz?n? tasvir ederken sadece “helal-haram” konusuna yetinmek do?ru de?ildir. Aksine tavsiyeler ve erdemleri de ke?fetmek için çaba sarf etmeliyiz.

Edebe Mâni Olan ?eyler/Edepten Kaç?? Nedenleri

Adab?n ne ?ekilde oldu?u konusundaki bilgisizlik, edepten uzakla??lmas?na yol açan etkenlerden biridir. Amel adab?n? tan?mak ise, ona ba?l? kalman?n ön ?art?d?r. Adab?n mana ve müspet getirilerinin do?ru ?ekilde alg?lanmamas? da bu konuya matuftur.

Birçok kimse adaba ba?l?l???n önemli etkilerini alg?lamad??? için onun gere?ine uygun ?ekilde davranmaktan kaç?n?r. “Kli?e tutumlardan uzakla?ma refleksi ve bu tür ba?l?l?klar?n eskidi?i veya insan? engelledi?ini” dü?ünmek edepten kaç???n bir di?er sebebidir. Adaba ba?l? kalman?n “eylem serbestisi ve yarat?c?l?kla çeli?ti?i; ki?iyi ba?kalar?n?n tarz?n?n ku?atmas? alt?nda ya?amaya mahkûm k?ld???, onu ki?isel zevk ve be?enilerinden vazgeçmek zorunda b?rakt???” gibi dü?ünceler de bu kaç???n sebeplerindendir. Fakat ?unu bilmek gerekir ki adaba ba?l?l?k, ahlak ve zahiri davran???n tecellisi veya onun d?? görüntüsüdür ve zahirle bat?n?n birbiri üzerindeki etkile?iminden dolay? da adap, ahlâk?n do?al uzant?s? say?l?r. Belki de bu yüzden ?slam’?n de?erler mecmuas?n?n geni? bir bölümünü adap ile ilgili ö?retiler olu?turmu?tur. Adaba ba?l?l?k ve davran??lar?n belli bir kal?ba konulmas? sayesinde terbiye yolu k?salm?? ve stabilize edilmi? olur. Edebin terbiyedeki rolü o kadar önemlidir ki “terbiye” yerine “tedip” kavram? da kullan?lmaktad?r.

Adap kurallar?na ba?l?l??? engelleyen faktörlerden biri de baz? toplumlardaki düzeltilmesi gereken birtak?m mant?ks?z adaplard?r. Bu faktör asl?nda insan?n hakikati aray?c? özelli?ine dönmektedir. ?nsan do?ruluk ve sa?laml??? ispat edilmemi? bir ?eye teslim olmak istemez. Bu tür muhalefet k?nanm?? olmamakla birlikte, bilakis be?enilen bir tutumdur.

Dini adaba ba?l?l??? engelleyen faktörlerden bir ba?kas? ise, tahammülsüzlük ve konfor aray???d?r. ?nsan, adab?n kendisi için olu?turaca?? birtak?m s?n?rlamalar içine girmek istemez. Adaba ba?l?l?k, onu beyhude zevk ve isteklere dalma hevesinden al?koydu?u için böyle bir s?n?rlamay? kabul etmek istemez.

Ahmed Hüseyin ?erifî

 

-------------

[1]- Seyyid Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan, c. 6, s. 256.

[2]- Ali Misbah ve di?erleri, ?slami Kaynaklar Aç?s?ndan Psikolojik Geli?me, s. 1111.

[3]- Bu asl?nda ilke ile yöntem aras?ndaki fark gibidir. ?lkeler ve yöntemlerin hepsi de yap?lmas? gerekli olgular olmakla birlikte, ilkeler her zaman korunmal?d?r. Ama yöntemler her ne kadar do?ru olsa da alternatifi bulundu?unda de?i?tirilebilir.

[4]- Murtaza Mutahhari, ?slam ve Zaman?n Gerektirdikleri, c. 1, s. 281; Muhammed Fethali Hani, Ahlak ?lminin Temel Ö?retileri, c. 1, s. 40.

[5]- Mehdi Alizade ve di?erleri, ?slam Ahlak?, Temeller ve Kaynaklar, s. 214.

[6]- Gulam Ali Haddad Adil, Kültürel Ç?plakl?k ve Ç?plak Kültür, s. 40.

[7]- Gulam Ali Haddad Adil, Kültürel Ç?plakl?k ve Ç?plak Kültür, s. 43-45.

[8]- Taha, 97.

[9]- Muhammed Alimzade Nuri, Ruhaniyet Elbisesi, Nedenler ve Gerekler, s. 9-20.

[10]- Muhammed b. Yakub Kuleyni, el-Kâfi, c. 6, s. 531.

[11]- Nehcü’l-Belaga, Seyyid Cafer ?ehidi’nin Tercümesi, 5. Hikmetli Söz.

[12]- Abdulvahid b. Muhammed Temimi Amedi, Gureru’l-Hikem ve Dureru’l-Kelim, h.5096.

[13]- Bakara, 229.

[14]- Bakara, 187.

[15]- Muminun, 1-3.

Tarih: 15-02-2023

FACEBOOK YORUM
Yorum