içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Hz. Peygamber (s.a.a) ve İmam Hüseyin'in (a.s) Şehadeti

Bismillahirrahmanirrahim

Hz. Peygamber (s.a.a) ve İmam Hüseyin'in (a.s) Şehadeti

Soru: Hocam, Peygamber efendimiz Hz. Hüseyin'in şehit olacağını bildiği halde Hz. Hüseyn'i öldürenleri ve öldürtenleri neden lanetlememiştir? Lanetlemişse, lanetlediği sözü yazabilir misiniz?

Cevap: Muhterem kardeşim, Allah Resulü (s.a.a) Ehlibeyt’ine (a.s) genel olarak ve Hz. Hüseyin'e (a.s) özel olarak zulmedenlere gazap ve lanetini çeşitli şekillerde beyan etmiştir ki bunlardan sadece bir kaçını örnek olarak zikrediyoruz:

Resul-i Ekrem (s.a.a): "Yedi grup vardır ki onları hem ben ve hem de her duası kabul olan peygamber lanetlemiştir: Allah'ın kitabına bir şey artıran (kitabın söylemediğini ona isnad eden); Allah'ın kaderini yalanlayan; Allah'ın haram kıldığını helal sayan; Ehlibeyt'im hakkında Allah'ın haram kıldığı haksızlıkları helal sayıp (yerine getiren); sünnetimi terk eden; beytülmalı (haksız yere) kendisine helal sayan; elinde olan güç ve saltanatından yararlanıp, Allah'ın zelil saydığını aziz ve Allah'ın aziz saydığını zelil eden kimse." [1]

"Miraca götürüldüğüm gece, cennet kapısına şöyle yazıldığını gördüm: "Allah'tan başka ilah yoktur; Muhammed Allah'ın Resulü'dür; Ali Allah'ın habibidir; Hasan ve Hüseyin Allah'ın seçtikleridir; Fatıma Allah'ın seçkin kıldığı kimsedir ve Allah'ın laneti onlara buğz ve düşmanlık edenin üzerinedir." [2]

Başka bir rivayette şöyle geçer: "Allah'tan başka ilah yoktur; Muhammed, Allah'ın habibidir; Ali, Allah'ın velisidir; Fatıma, Allah'ın cariyesidir; Hasan ve Hüseyin, Allah'ın seçtikleridir ve Allah'ın laneti onlara buğz ve düşmanlık edenin üzerinedir." [3]     

"Benim Ehlieyt'im hiç şüphesiz benden sonra ümmetim tarafından katil ve sürgünlerle karşılaşacaktır. Bizim kavmimizin bize en şiddetli düşmanlık besleyeni, Ümeyye oğulları, Muğeyre oğulları ve Mahzum oğulları olacaktır." [4]

"Şunu bilin ki kim Al-i Muhammed'in (Ehlibeyt) düşmanlığı üzere ölürse, kafir ölmüştür; kim Al-i Muhammed'in düşmanlığı üzere ölürse, cennetin kokusunu bile almayacaktır!"  [5]

"Cebrail (a.s) bana gelerek haber verdi ki benim bu oğlum (Hüseyin) öldürülecektir ve hiç şüphesiz Allah onun katiline şiddetle gazap edecektir." [6]

“Hasan ve Hüseyin, benim oğlumdurlar; onları seven beni sevmiştir, beni seveni de Allah sevmiştir; Allah da sevdiğini cennete götürür; onlara buğz eden bana buğz etmiştir, bana buğz edene de Allah buğz etmiştir; Allah da kendisine buğz ettiği kimseyi cehenneme sokar.” [7]

 “Hüseyin bendendir; o benim oğlum ve evladımdır; kardeşinden sonra insanların en üstünüdür; o Müslümanların imamı, müminlerin mevlası, alemlerin Rabb’inin halifesidir; yardım dileyenlerin yardımına koşan; sığınak arayanların sığınağı ve Allah’ın yaratıklarına olan hüccetidir; o, cennet gençlerinin efendisi ve ümmetin babıdır (kapısıdır); onun emri benim emrimdir; ona itaat bana itaattir; ona uyan, bendendir; ona isyan eden, benden değildir.” [8]    

“Allah’ım! Ben onu (Hz. Hüseyin'i) çok seviyorum; sen de onu sev.” [9]    

“Kim Hasan ve Hüseyin’i severse, beni sevmiştir; kim de onlara buğz ederse, bana buğz etmiştir.” [10]

Hz. Ali (a.s) da Hasan ve Hüseyin’e (aleyhima’s-selam) şöyle buyurdular: “Siz benden sonra imamsınız; cennet gençlerinin efendilerisiniz; masumlarsınız; Allah-u Teâlâ her ikinizi korusun; Allah’ın laneti ise, size düşmanlık yapan kimsenin üzerine olsun.” [11]

 

----------------

[1]- Usdu’l Ğabe (İbn-i Esir), c. 4, s. 107; Kenzü’l Ummal (Muttaki Hindi), c. 8, s. 192.

[2]- Tarih-i Bağdad (Hatip Bağdadi), c. 1, s. 259; Tehzi-u Tarih-i Demeşk, c. 4, s. 322; Menakıb-ı Harezmi, s. 302.

[3]- Maktelü’l Hüseyn (Harezmi), c. 1, s. 108.

[4]- Müstedrekü’s-Sahiheyn (Hakim Nişaburi), c. 4, s. 487; Kenzü’l Ummal (Muttaki Hindi), c. 6, s. 40.

[5]- El-Keşşaf Tefsiri (Zemahşeri), c. 3, s. 43.

[6]- Kenzü’l Ummal, c. 6, s. 223.

[7]- Kenzu’l-Ummal, c. 12, s. 120; Sünen-i İbn-i Mace, c. 1, s. 51.

[8]- Emali-yi Saduk, s. 101.

[9]- Tarihu’l-Hulefa, s. 188.

[10]- Biharu’l-Envar, c. 43, s. 264.

[11]- Biharu’l-Envar, c. 43, s. 265.

Tarih: 23-08-2021

FACEBOOK YORUM
Yorum