içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

İmam Zeynel Abidin’in (a.s) Tartışmasında Ehl-i Beyt'in (a.s) Konumu

Ehl-i Beyt'in (a.s) konumu, Kur'an ve rivayetlerdeki açıkça belirtilmiş, değişik durumlarda açıklanmış ve Hz. Peygamber’in (s.a.a) kendisi tarafından güzelce beyan edilerek dile getirilmiştir. İmam Zeynel Abidin'in (a.s) Şamlı bir adamla yaptığı tartışmada da bu gerçek tekrar dile getirilmiştir.

İmam Zeynel Abidin’in (a.s) Tartışmasında Ehl-i Beyt'in (a.s) Konumu

Bismillahirrahmanirrahim

 

Hz. Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib (a.s) (38-94 hk.), “Zeynel Abidin” ve “Seccad” lakaplarıyla anılan, Şiilerin dördüncü imamıdır ve Emevi halifeleri döneminde 35 yıl boyunca imamlık yapmıştır. İmam’ın (a.s) duaları ve münacatları "Sahife-i Seccadiye" adlı kitapta toplanmıştır.

 

İmam Zeynel Abidin (a.s) Kerbela vakasında hazır bulunmuş; ancak ağır hastalığı nedeniyle savaşa katılamamıştır. Ömer b. Sa'd'ın ordusu, İmam Hüseyin'in (a.s) şehadetinden sonra, onu Kerbela esirleriyle birlikte Kufe ve Şam'a götürmüştür. İmam Zeynel Abidin'in (a.s) Şam'daki hutbesi, halkın Ehl-i Beyt'in (a.s) konumunu anlamasına sebep olmuştur. Hirre vakıası, Tevvabin Hareketi ve Muhtar’ın kıyam etmesi, İmam Zeynel Abidin'in (a.s) döneminde gerçekleşmiştir.

 

Şia rivayetlere göre, İmam Zeynel Abidin (a.s) Velid b. Abdülmelik'in emriyle zehirlenmiş ve şehit olmuştur. Kabri şerifleri, Bakî Mezarlığı'nda, İmam Hasan-ı Müçteba (a.s), İmam Muhammed Bakır (a.s) ve İmam Cafer-i Sadık (a.s) ile yan yanadır.

 

İmam Zeynel Abidin (a.s)

Şia inancına göre, “imamet” ilahi bir makam ve rabbanî bir görevidir ve bu görevi vermek yalnızca Allah-u Teâlâ’nın elindedir. Allah bu makamı, İslam Peygamberi Hz. Muhammed b. Abdullah’tan (s.a.a) sonra, on iki seçkin velisine vermiştir ve bu kişilerin isimlerini Peygamberine bildirmiştir. Hz. Peygamber (s.a.a) de bunu defalarca insanlara iletmiştir. Bu on iki kişinin isimleri birçok çeşitli hadis ve delilde belirtilmiştir ve bu on iki kişinin isimleri, mevcut hadis kitaplarında bulunmaktadır.

 

İmam Hüseyin'in (a.s) oğlu İmam Ali b. Hüseyin'in (a.s) ismi, bütün bu metinlerde babası İmam Hüseyin'in (a.s) isminden sonra gelmektedir. Örneğin, Levh hadisi bu isimleri içermektedir ve “Zeynel Abidin'in (a.s)” ismi, İmam Hüseyin'den (a.s) sonradır. Bu nedenle büyük Şii muhaddislerin hadis kitaplarında getirdikleri açık rivayetlere göre, İmam Ali b. Hüseyin (a.s), İmam Hüseyin'in (a.s) vasisi olarak kabul edilir.

 

Bunun ötesinde, İmam Zeynel Abidin’in (a.s) Şii toplumunda “dördüncü imam” ve “İmam Hüseyin'in (a.s) halefi ve vasisi” olarak kabul edilmesi ve tarih boyunca Şiiler tarafından kabul görmesi, bu vesayetin geçerliliğinin sağlam bir kanıtıdır.

 

Şii İmamiyye mezhebine göre, imamın belirlenmesi açık ve net olmalı ve hiçbir şüpheye yer bırakmamalıdır. İmam Zeynel Abidin'in (a.s) imameti hakkında birçok açık rivayet bulunmaktadır. Bu rivayetlerden bazıları şunlardır:

 

1- Peygamber Efendimiz (s.a.a), kendisinden sonra gelecek olan on iki vasiyi açıkça belirtmiş ve bu isimleri açıkça zikretmiştir. Bu vasi ve imamlardan biri de İmam Zeynel Abidin'dir (a.s) ve bu konuda birçok açık rivayet bulunmaktadır.

2- Emirü’l Müminin Ali (a.s), torunu olan İmam Zeynel Abidin’in (a.s) imamlığını açıkça bildirmiştir. Ölüm döşeğindeyken oğlu İmam Hasan'a (a.s) vasiyette bulunmuş; onu kendisinden sonra “imam” olarak belirlemiş ve peygamberlerin miraslarını ona emanet etmiştir. Ayrıca oğulları İmam Hüseyin (a.s) ve Muhammed b. Hanefiyye ve tüm çocuklarını ve Şii liderlerini buna şahit tutmuştur. İmam Hüseyin'e (a.s) şöyle buyurmuştur: " …Sen, kardeşin Hasan'dan (a.s) sonra imam ve lider olacaksın. Hz. Resulullah (s.a.a), senden sonra mirasları oğlun Zeynel Abidin'e (a.s) emanet etmeni emrediyor. O, senden sonraki hüccettir." Daha sonra henüz çocuk olan İmam Zeynel Abidin'in (a.s) elini tutarak şöyle buyurmuştur: "Allah Resulü (s.a.a), senden sonra imameti oğlun Muhammed Bakır'a (a.s) emanet etmeni emrediyor. Allah Resulü ve benden taraf ona selam ulaştır”. [1]

 

Ehli Beyt’in (a.s) Makamı

Deylem b. Ömer'den şöyle dediği nakledilmiştir: Âl-i Muhammed’in (s.a.a) esirlerini Şam'a getirdiklerinde ben oradaydım. Her zaman esirlerin durdurulduğu caminin merdivenlerinde onları durdurdular ve aralarında Ali b. Hüseyin (a.s) de vardı. Sonra Şamlı yaşlı bir adam yanlarına gelip, şöyle dedi: “Allah'a hamdolsun ki sizi öldürdü ve helak etti ve fitnenin kökünü kesti!” ve onlara her türlü hakareti etti.

 

Yaşlı adamın konuşması bitince, İmam Zeynel Abidin (a.s) ona şöyle buyurdu: “Ben, konuşman bitene kadar seni dinledim ve kalbinde olan tüm düşmanlığı ve kini ifade ettin. Şimdi, benim gibi sen de sus.” Şamlı yaşlı adam “söyle” dedi.

 

İmam (a.s) “Acaba Kur'an okudun mu?” diye buyurdu. Yaşlı adam “Evet” dedi. İmam (a.s), “Şimdiye kadar şu hiç ayetle karşılaştın mı?:

قُلْ لا أَسْئَلُکُمْ عَلَیْهِ أَجْراً إِلَّا الْمَوَدَّهَ فِی الْقُرْبی

"De ki: Ben sizden yakınlarıma sevgiden başka bir ücret istemiyorum." [2] Şamlı adam “Evet” dedi. İmam (a.s) “Biz, o (Kurba) yakınlarız ve Resulullah (s.a.a) bizlere sevgi göstermeyi istemiştir. Acaba Ben-i İsrail Suresi'nde bizimle ilgili, diğer Müslümanlara değil de sadece bize ait olan hakkı hiç gördün mü?” buyurdu. Şamlı adam “Hayır” dedi. İmam (a.s) “Acaba şimdiye kadar şu ayeti okudun mu:

وَ آتِ ذَا الْقُرْبی‏ حَقَّهُ

 "Akrabaya hakkını ver." [3] Şamlı adam “Evet” dedi. İmam (a.s) “Biz, Allah'ın Resulüne hakkımızı vermesini emrettiği kişileriz” buyurdu. Şamlı adam “Gerçekten o kişiler sizler misiniz?” dedi. İmam Zeynel Abidin (a.s) “Evet, bizler o kişileriz. Acaba şu ayeti okudun mu:

وَ اعْلَمُوا أَنَّما غَنِمْتُمْ مِنْ شَیْ‏ءٍ فَأَنَّ لِلَّهِ خُمُسَهُ وَ لِلرَّسُولِ وَ لِذِی الْقُرْبی‏

"Bilin ki, ganimet olarak aldığınız şeyin beşte biri Allah'a, Resulüne ve yakınlarına aittir." [4] Yaşlı adam “Evet” dedi. İmam (a.s) “Biz, o yakınlarız. Acaba Ahzab Suresi'nde, sadece bize ait olan ve diğer Müslümanlara ait olmayan hakkı hiç gördün mü?” diye buyurdu. Yaşlı adam “Hayır” dedi. İmam (a.s) “Bu ayeti hiç okudun mu:

إِنَّما یُرِیدُ اللَّهُ لِیُذْهِبَ عَنْکُمُ الرِّجْسَ أَهْلَ الْبَیْتِ وَ یُطَهِّرَکُمْ تَطْهِیراً

"Allah, ancak siz Ehl-i Beyt'ten her türlü pisliği gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor." [5] Yaşlı adam ellerini göğe kaldırarak üç kez şöyle dedi: “Allah'ım! Sana tövbe ediyorum. Allah'ım! Âl-i Muhammed'in (s.a.a) Ehl-i Beyt'ine olan düşmanlığımdan tövbe ediyorum ve Muhammed'in Ehl-i Beyt'ini öldürenlerden beri olduğumu ilan ediyorum. Şimdiye kadar Kur'an okuyordum ama bu gerçekleri fark etmemiştim.”

 

Bu tartışmada İmam Zeynel Abidin (a.s), Şamlı adamın sözlerini eleştirmekte ve Ehl-i Beyt'in (a.s) konumunu ayetler ve rivayetlerle açıklamaktadır.

 

--------------

[1]- Muhammed b. Yakub Kuleyni, Usul-u Kâfi, ‘İmam Hasan'ın (a.s) imameti’ babı.

[2]- Şura, 23.

[3]- İsra, 26.

[4]- Enfal, 41.

[5]- Ahzab, 33.

Tarih: 14-05-2024

FACEBOOK YORUM
Yorum