içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

İslam Savaşçılarının Bedir'de Yerleştirilmesi Olayı

Bismillahirrahmanirrim

İslam Savaşçılarının Bedir'de Yerleştirilmesi Olayı

Soru: Allah Resulü'nün (s.a.a) bazen ictihat yaptığı, hatta bazen ictihadında yanıldığını ileri sürenlerin bir dayanağı, Bedir savaşında İslam savaşçılarının yerleştirilmesiyle ilgili bir olaydır. Onlar bazı rivayetlere dayanarak diyorlar ki: "Hz. Resulullah (s.a.a) İslam ordusunu Bedir'e en yakın su kuyusunun yanında indirmişti. Ashaptan “Habbab b. Münzir” adında birisi Hz. Resulullah'a (s.a.a) gelerek "Ya Resulullah! Eğer bu işi (orduyu bu mekanda yerleştirmeyi) vahye dayanarak yaptıysan bir diyeceğim yok. Ama eğer kendi görüşüne dayanarak böyle bir uygulamaya gittiysen, benim başka bir önerim var. Bence orduyu düşmana en yakın suyun bulunduğu yere yerleştirelim; sonra da havuzlar yapıp onları suyla doldurduktan sonra kuyuları kapatalım. Böylece Müslümanların elinde su bulunsun, müşrikler de sudan mahrum kalsınlar” dedi. Hz. Resulullah (s.a.a) Habbab'ın görüşünü beğenip onun önerdiği şekilde hareket etti ve kararından vazgeçti." İşte diyorlar Hz. Peygamber (s.a.a) önce içtihad yapıp, sonra da içtihadının hatalı olduğunu anlayınca, ondan vazgeçti." Bu konuda sizin düşüncelerini öğrenmek istiyorum.

Cevap: Muhterem kardeşim, bizce bu rivayet sahih değildir; çünkü, evvela Keşşâf ve diğer bir çok tefsirin, Envar’üt-Tenzil'in, El-Medârik'in, Feth’ül Kadir'in, Sire-i Halebiye'nin ve.... de yazdığına göre müşriklerin yerleştiği en yüksek vadi yamacı, su bulunan ve iyi bir araziye sahip olan bir yerdi. Aşağı vadi yamacında ise, hem su yoktu ve hem de ayakların gömüldüğü yumuşak kumlu bir araziye sahipti.(1)

 Saniyen yine kaynakların yazdığına göre, Bedir'e ilk gelip yerleşen müşrikler idi. Böyle olunca da onların su bulunan yeri düşmana bırakıp, su olmayan yerde yerleşmeleri makul bir ihtimal değildir.

Sonra İbn-i Esir tarihinde İbn-i İshak'tan şöyle nakledilmektedir: "Müşrikler, Müslümanların yaptıkları havuzlardan su almaya geldiklerinde Allah Resulü (s.a.a) kimsenin onlara dokunmamasını emretti."(2) Nasıl ki Hz. Emir’ül Mü'minin Ali (a.s) Sıffin savaşında, kendilerini sudan mahrum bırakan Muaviye ordusunu geri püskürtüp nehri ele geçirdiklerinde, bazılarının misilleme yapmayı ısrar etmelerine rağmen, kabul etmemiş ve suyu onlara serbest bırakmıştı. Evet, Allah Resulü'ne (s.a.a) ve Allah'ın velisine (a.s) yakışan ve onlardan beklenen de budur zaten.

Evet, bizce bu konuda nakledilen en sahih rivayet şudur: "Müslümanlar sudan mahrum kalmışlardı; Allah-u Teala yine gaybî bir imdat olarak geceleyin şiddetli bir yağmur yağdırmış, öyle ki bütün vadi akmaya başlamış; (aşağı taraflarda bulunan) Müslümanlar havuzlar yaparak, onları ve getirdikleri kapları suyla doldurmuş; hayvanlarını suya doyurmuş, içmiş ve gusletmişlerdi...."(3) İşte havuz yapma olayının sırrı da bundan ibaretti; yukarıda bazılarının söylediği değil.

Görüldüğü gibi burada da her hangi bir içtihad ortada yoktur ki, onda hata yapılıp yapılmadığı da söz konusu olsun.(4)

 

------------------

1- El-Keşşâf, c.2, s.203-223; Tefsir-i c.3, S.171; Sire-i Halebiye, c.2, s.154; Feth-ül Kadır, c.2, s.291.

2- El-Kâmil (İbn-i Esir), c.2, s.123.

3- El-Keşşâf Tefsiri, c.2, s.203-204; İbn-i Kesir Tefsiri, c.2, s.292. Son kaynak havuz yapma konusuna değinmemiştir.

4- Bu olay hakkında azami derecede üstad Cafer Murtaza Amili'nin "Es-Sahih-u Min-es-Sire" adlı eserinden yararlandık, c.3, s.179.

Tarih: 09-12-2020

FACEBOOK YORUM
Yorum