içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Mead, Hem Beden ve Hem Ruhladır

Bismillahirrahmanirrahim

Mead, Hem Beden ve Hem Ruhladır

Ölümden sonraki hayat, ruhun hayatı mıdır? Yani vücut çürüyüp gidecek ve ahirette sadece ruh mu yaşayacaktır? Yoksa ahiret hayatı sadece fizikî vücudun yaşayacağı bir hayat olup, ruh da bedenimizin bir parçası mıdır?

Yoksa hem ruh ve hem yarı cisimle mi yaşanacaktır? Bu dünyadakinden daha üstün olan bir "lâtif cisim" mi vardır?

Yoksa ölümden sonraki hayat hem şu beden ve hem de ruhla birlikte yaşanacak ve bu ikisi ahirette tekrar bir araya mı gelecektir?

Yukarıdaki teorilerden dördünün de kendine has savunucuları vardır. Ehlibeyt'e (a.s) tâbi olan Müslümanlar, çok sayıda ayet ve hadise dayanarak, yeniden diriliş ve ahiret hayatının hem ruh ve hem bedenle olacağına ve bunda hiçbir şüpheye yer bulunmadığına inanırlar:

1- İnkârcılar birçok defa "Kemiklerimiz çürüyüp toprağa karıştıktan sonra nasıl bir daha diriltileceğiz!" diye sorduklarında ayet inmiş ve onlara gereken cevaplar verilmiştir. Kur'ân'da meadla ilgili delillerden, mesela Yâsin Suresi'nin 80. ayetinde meadın hem ruhî ve hem cismî boyutlu olduğunun açıkça belirtildiğini hatırlatalım.

2- Bir başka örnek, Kıyamet Suresi'nin 3 ve 4. ayetlerindeki şu buyruktur:

İnsanoğlu, öldükten (ve toprak olduktan) sonra onun kemiklerini tekrar bir araya getirerek düzüp koşamayacağımızı mı sanıyor? Buna elbette kadirizdir, hatta onun parmak uçlarındaki (kendine özel) çizgi ve hatları bile tıpkı ilk hâli gibi yaratırız.

Bu ayette kemiklerin -iskelet- ve parmak uçlarının yeniden yaratılacağı buyrularak, meadın ruhî ve cismî boyutlu olduğu açıkça vurgulanmaktadır.

3- Bir diğer örnek de insanların kabirlerinden kalkacağının buyrulduğu ayetlerdir. Kabirler bedenlerin gömülü olduğu yerlerdir. İslâm uleması, ruh olmadan vücudun dirilemeyeceğini belirtmişlerdir. Çünkü ruhsuz vücut, bilinen anlamdaki ölü bedendir. Bundan dolayı bu ve benzer ayetler cismî ve ruhî meada delil teşkil eder.

Kıyamette hiç şüphe yoktur, Allah kabirlerdekileri kesinlikle diriltecektir.” [1]

Aynı şekilde Yasin Suresi'nin 51 ve 52. ayetleriyle daha birçok ayette de bu noktaya işaret edilir.

4- Cennetteki türlü maddî nimetlerden söz eden ve burada meyveler, nehirler, yiyecekler, içecekler, çeşitli giysiler vb. maddî zevkler olduğunu hatırlatan ayetler de ruhî ve cismî meadı ispatlamaktadır. Cennet zevklerinin sırf maddî olmadığı, cennette manevî ve ruhî nice zevkler de olduğu bilinmektedir. Rahman Suresi'ndeki ayetler de meadın hem ruh ve hem de bedenle olduğunu ve cennette maddî ve ruhî zevklerin bulunduğunu açıkça göstermektedir. Cennet nimetleri dünyadakilerden farklı ve çok daha üstün olsa da bu ayetler meadın iki boyutlu olduğuna delil teşkil eder.

5- Suçlu günahkârların göreceği azaplardan söz eden ayetlerde genellikle fizikî azaplar vardır ve vücudun acı çekeceği belirtilmektedir. Bu ayetlerden birkaçını aktarıyoruz:

Bunların üzerlerinin cehennem ateşinde kızdırılacağı gün, alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak…” [2]

Ateşin içinde yüzükoyun sürüklenecekleri gün, "Cehennemin dokunuşunu tadın" denecek.” [3]

Kızgın bir ateşe yollanırlar. Kaynar bir kaynaktan içirilirler. Onlar için zehirli olan dari (kuru, pis kokulu ve acı) dikeninden başka bir yiyecek yoktur; ne doyurup semirtir, ne açlığı giderir.” [4]

Ayetlerimize karşı inkâra sapanları şüphesiz ateşe sokacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onları başka derilerle değiştireceğiz. Gerçekten Allah, güçlü ve üstün olandır; hikmet sahibidir.” [5]

Yukarıda zikredilen ayetlerin benzerleri Kur'ân'da sıkça tekrarlanmaktadır. Bu ayetler meadın hem ruh ve hem bedenle olacağına delalet etmektedir. Zira meadın sadece ruhsal olması hâlinde, fizikî azapların hiçbir anlamı olmayacağı ortadadır.

6- Kur'ân'da, beden uzuvlarının kıyamette dile gelip konuşacağına dair ayetler vardır. Meadın ruhî ve cismî olduğuna delil teşkil eden bu ayetlerden de birkaç örnek aktaralım:

Bugün biz onların ağızlarını mühürleriz. Günahtan ve sevaptan yana kazandıklarını elleri bize söylemekte; ayakları aleyhlerinde şahitlik etmektedir.” [6]

“Sonunda oraya geldikleri zaman işitme, görme duyuları ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir. Kendi derilerine derler ki: "Niye aleyhimizde şahitlik ettiniz?" Derler ki: "Her şeye nutku verip konuşturan Allah, bizi konuşturdu." Sizi ilk defa O yarattı ve O'na döndürülüyorsunuz.” [7]

7- Hz. İbrahim (a.s) olayında diriltilen dört adet kanatlı hayvan türü ile ilgili ayetler [8]; dirilen Yahudinin kıssasıyla ilgili ayet [9]; Üzeyir (Ermiya) Peygamber'in (a.s) kıssası [10]; Hezgil Peygamber'in (a.s) kıssası ve çok sayıda ölünün dirilmesi olayı [11]; Hz. İsa'nın (a.s) eliyle ölülerin diriltilmesi [12]; Hz. Musa (a.s) döneminde 70 kişinin öldükten sonra dirilmesi [13] vb. gibi bizzat bu dünyada ölülerin ruh ve bedenleriyle diriltilişinden söz eden ayetler, meadın hem ruh ve hem de bedenle olacağını ispatlayan en muhkem delillerdir.

 

 

 

----------------

[1]- Hacc, 7.

[2]- Tevbe, 35.

[3]- Kamer, 48.

[4]- Gaşiye, 4-7.

[5]- Nisâ, 56.

[6]- Yâsin, 65.

[7]- Fussilet, 20-21.

[8]- Bakara, 260; Bakara, 71.

[9]- Bakara, 260.

[10]- Bakara, 259.

[11]- Bakara, 244.

[12]- Bakara, 244; Mâide, 110 ve Âl-i İmran, 48.

[13]- Bakara, 55.

Tarih: 07-06-2022

FACEBOOK YORUM
Yorum