Orucu Bozan Şeyler
Bismillahirrahmanirrahim
817- Dokuz şey orucu bozar:
1) Yeme ve içme.
2) Cinsel ilişki.
3) Meninin çıkmasına sebep olan iş (Mastürbasyon).
4) Sabah ezanına kadar cenabet, hayız ve nifas hâllerinde kalmak.
5) Sıvı şeylerle tenkiye yapmak.
6) Kusmak.
7) Allah’a, peygamberlere ve Masum Ehlibeyt İmamları’na (hepsine selam olsun) yalan isnatta bulunmak (farz ihtiyat gereği).
8) Boğaza yoğun ve katı toz kaçırmak (farz ihtiyat gereği).
9) Başın tamamını suya daldırmak (farz ihtiyat gereği).
1) Yeme ve İçme
818- Kasıtlı ve bilinçli olarak bir şey yiyen veya içen oruçlu kimsenin orucu batıl olur. Yediği veya içtiği o şey ister normalde yenilen ve içilen şeylerden olsun, ister kâğıt, bez parçası ve benzeri gibi normalde yenilip içilmeyen şeylerden olsun; ister çok olsun, ister bir damla su veya bir ekmek kırıntısı gibi az olsun, fark etmez.
819- Yanlışlıkla bir şey yiyip içmek orucu bozmaz; ister farz oruç olsun, ister müstehap.
820- Oruçlu kimse dişlerin arasında kalan yemek parçacıklarını bilerek yutarsa orucu bozulur. Ama eğer dişlerinin arasındaki kırıntı olduğunu bilmez veya o şeyi kasıtlı ve bilinçli olarak yutmazsa orucu batıl olmaz.
821- Ağız suyunu yutmak orucu batıl etmez.
822- Ağız boşluğuna inmediği sürece balgamı yutmanın sakıncası yoktur. Ancak ağız boşluğuna inmişse farz ihtiyat gereği yutulmamalıdır.
823- Farz ihtiyat gereği oruçlu kimse vücuda gıda verip fayda sağlayan vitamin iğnesinden, damara yapılan iğnelerden ve serum çeşitlerinden sakınmalıdır. Ancak antibiyotik gibi adale kısmına yapılan veya sakinleştirici ya da uyuşturmak için kullanılan iğneler, aynı şekilde yaraların üzerine sürülen ilaç ve merhemler orucu bozmaz.
824- Farz ihtiyat gereği oruçlu kimse her türlü tütün mamullerinin dumanından, burun veya dilaltı yoluyla alınan uyuşturucu maddelerden sakınmalıdır.
825- Oruçlu iken tedavi amacıyla hap ve benzeri ilaçları kullanma zorunda kalan kimsenin bunları yutmasının bir sakıncası yoktur; ama orucu batıl olur ve onu kaza etmesi gerekir.
826- Dilaltı ilaçlarını kullanırken ağız suyuna karışan miktarı tükürüp dışarı atarsa orucu sahihtir.
827- Sahur yemeği yediği sırada imsak vaktinin girdiğini fark eden kimse lokmayı ağzından çıkarmalıdır. Eğer lokmayı çıkarmaz ve bilerek yutarsa orucu batıl olur.
828- Ağızdan kan gelmesi orucu batıl etmez; ama kanın boğaza ulaşmasına engel olmak farzdır.
829- Diş etinden ve ağızdan gelen kan ağız suyunun içinde yok olacak derecede kaybolursa temiz hükmündedir; yutulması orucu bozmaz. Aynı şekilde eğer tükürüğün kana karışıp karışmadığından şüphe edilirse, yutulmasının sakıncası yoktur ve oruca da bir zararı olmaz.
830- Bebekler için yiyecek maddeleri çiğnemek veya yemeğin tadına bakmak gibi genelde boğaza ulaşmayan bir işi yapmak, tesadüfen elde olmaksızın boğaza bir şey kaçsa bile, orucu bozmaz. Ama eğer insan önceden boğazına bir şeyler kaçacağını bilirse, boğaza kaçmasıyla orucu bozulur.
831- İnsan zaaf yüzünden orucunu bozamaz. Ancak zaafı genel olarak dayanılamayacak derecede olursa, orucu bozabilir; ama daha sonra onu kaza etmelidir.
2) Cinsel İlişki
832- Cinsel ilişkide bulunmak, meni dışarı çıkmasa bile orucu bozar.
833- Oruçlu olduğunu unutan ve o hâlde cinsel ilişkiye giren kimsenin orucu bozulmaz. Fakat oruçlu olduğunu hatırladığı anda ilişki vaziyetinden çıkmalıdır; aksi hâlde orucu batıl olur.
3) İstimna (Mastürbasyon)
834- Bilerek kendisinden meni gelmesine neden olacak bir iş yapan oruçlu kimsenin orucu batıl olur.
835- Meni getirmek kastıyla bir iş yapan oruçludan meni gelmezse, farz ihtiyat gereği orucu tamamlamalı ve sonradan onu kaza da etmelidir.
836- Elinde olmaksızın oruçlu kimseden meni gelirse, orucu bozulmaz.
837- Gündüz uykuda iken cenabet olmak orucu bozmaz. Hatta uyuduğu takdirde cenabet olacağını kesin bilse bile uyumasının bir sakıncası yoktur.
838- Kendisinden meni çıkmak üzereyken uykudan uyanan kimsenin meninin çıkmasına engel olması farz değildir.
839- Ramazan ayında veya oruçlu olduğu başka günlerde uykuda iken ihtilâm olan kimsenin hemen gusletmesi farz değildir.
4) Sabah Ezanına Kadar Cenabet, Hayız ve Nifas Hâllerinde Kalmak
840- Ramazan ayı gecesinde cünüp olan kimse sabah ezanından (fecrin doğuşundan) öncesine kadar gusletmelidir. Eğer bilerek o ana kadar gusletmezse orucu batıl olur. Bununla birlikte akşama kadar orucu bozan şeylerden de kaçınmalıdır.
841- Ramazan ayı gecesinde cünüp olan ve taammüden olmaksızın sabah ezanına kadar gusletmeyen, örneğin uyurken cenabet olup sabah namazından sonra uyanan kimsenin orucu sahihtir.
842- Kaza orucu tutmak isteyen kimse bilerek fecrin doğuşuna kadar gusletmezse, orucu batıldır; bilmeyerek gusletmediği takdirde ise farz ihtiyat gereği orucu batıldır.
843- Ramazan ayı gecesinde cünüp olan ve uyuduğu takdirde sabah ezanından önce uyanacağını bilen kimse, eğer uyandıktan sonra gusletme niyeti olmaz veya gusledip etmeme konusunda tereddütlü olur ve uyuyup uyanamazsa, orucu batıl olur.
844- Uyanıkken cünüp olan veya uykuda cenabet olduktan sonra uyanan kimse, tekrar uyuduğu takdirde sabah ezanından önce gusül için uyanmayacağını bilirse, gusletmeden uyuması caiz değildir. Dolayısıyla eğer uyur ve sabah ezanından önce gusletmezse orucu batıldır. Ancak uyurken sabah ezanından önce gusül için uyanacağına ihtimal verir ve uyandığında kesin gusledeceğine dair bir niyet de taşır ama ezandan önce uyanamazsa, orucu sahihtir. Fakat uyandıktan sonra tekrar uyur ve sabah ezanına kadar uyanmazsa, o günün orucunu kaza etmelidir.
845- Ramazan ayında cünüp olup da geceleyin fecirden önceye kadar gusletmeyi unutan ve o şekilde sabahlayan kimsenin orucu sahihtir. Ancak bu unutkanlığı birkaç gün sürerse, unuttuğu günlerin orucunu kaza etmelidir. O durumda kılınan namazlara gelince, onlar her hâlükârda batıldır.
846- Cenabet hâlinde sabahlamanın orucu batıl edip etmediğinden şüphe eden ve cenabet hâlinde oruç tutan kimsenin orucu batıldır ve o günü kaza da etmesi gerekir. Ancak cenabet hâlinde kalmanın orucu bozamadığını kesin bilir ve bu bilgisine dayanarak oruç tutarsa orucu sahihtir. Yine de orucu kaza da ederek ihtiyat etmek iyidir.
847- Ramazan ayı gecesinde gusletmesi gereken bir kimse, vaktin darlığından veya suyun zararlı oluşundan ya da benzeri bir sebepten dolayı gusledemezse, fecir doğmadan önce gusül yerine teyemmüm etmelidir.
848- Ramazan ayı gecesinde gusül veya teyemmümden hiçbiri için vakti olmayan kimse kendisini cünüp ederse, orucu batıl olduğu gibi üzerine kaza ve kefaret (kasten orucu bozma kefareti) de farz olur. Fakat teyemmüm edecek kadar vakti olan kimse kendisini cünüp eder ve fecrin doğuşundan önce teyemmüm ederse orucu sahihtir.
849- Vazifesi teyemmüm etmek olan kimsenin, ramazan ayı gecesinde cünüp olduktan sonra teyemmüm için yeterli vaktin olması şartıyla, kendisini bilerek cünüp etmesinin sakıncası yoktur.
850- Hayız (âdet) veya nifas kanından (lohusalıktan) temizlenen bir kadının fecir doğmadan önce gusletmesi gerekir. Eğer kasten gusletmezse orucu batıl olur.
851- Oruçlu iken hayız veya nifas kanı gören kadının orucu bozulur.
852- Sabah ezanından sonra âdet veya nifas kanı kesilen kadın o günü oruç tutamaz.
853- Hayız veya nifas guslünü unutup, bir veya birkaç gün sonra hatırlayan kadının tuttuğu oruçlar sahihtir; ister ramazan ayı orucu olsun, ister başka oruç, hüküm aynıdır.
5) Sıvı Şeylerle Tenkiye Yapmak
854- Tedavi amaçlı ve çaresizlik yüzünden olsa dahi sıvı şeylerle tenkiye yapmak orucu bozar. Ama tedavi için sıvı olmayan fitil kullanmanın sakıncası yoktur; bununla oruç bozulmaz.
6) Kusmak
855- Herhangi bir hastalık ve benzeri sebepten dolayı kusmak zorunda olsa dahi bilerek kusan kimsenin orucu batıl olur. Ancak yanlışlıkla veya elinde olmadan kusarsa orucu bozulmaz.
856- Oruçlu kimse, geğirme esnasında mideden ağza gelen şeyleri dışarı atmalıdır. Eğer istem dışı yutarsa orucu batıl olmaz.
7) Allah’a, Peygamberlere ve Ehlibeyt İmamları’na (a.s) Yalan İsnatta Bulunmak
857- Farz ihtiyat gereği Allah’a, peygamberlere ve Masum Ehlibeyt İmamları’na (hepsine selam olsun) yalan isnatta bulunmak, daha sonra tövbe etse ve dediğinin yalan olduğunu söylese bile orucu bozar.
858- Kitaplarda yer alan ve insanın yalan olduğunu bilmediği rivayetleri nakletmenin bir sakıncası yoktur. Gerçi müstehap ihtiyat gereği o tür rivayetleri yer aldığı kitaplara dayandırarak nakletmek daha iyidir.
859- Doğruluğuna inandığı bir sözü, Allah’tan, Resul-i Ekrem’den (s.a.a) veya Ehlibeyt İmamları’dan (hepsine selam olsun) naklettikten sonra yalan olduğunu anlayan bir kimsenin orucu bozulmaz.
860- Allah’a ve Resulullah’a (s.a.a) yalan isnat etmemin orucu bozduğunu bilen bir kimse, yalan olduğuna inandığı bir şeyi onlara isnat ettikten sonra, söylediği şeyin doğru olduğunu anlarsa, farz ihtiyat gereği orucu tamamlamalı ve daha sonra o günü kaza da etmelidir.
861- Oruçlu bir kimseye, “Resulullah (s.a.a) böyle bir şey buyurmuş mudur?” diye sorduklarında, “hayır” demesi gereken yerde kasten “evet” veya “evet” demesi gereken yerde kasten “hayır” derse, farz ihtiyat gereği orucu batıl olur.
8) Boğaza Yoğun ve Katı Toz Kaçırmak
862- Oruçlu kimse farz ihtiyat gereği, örneğin topraklı bir yeri süpürürken havaya kalkan yoğun toz kütlesi gibi tozların, aynı şekilde sigara, nargile ve benzeri şeylerin dumanının boğaza kaçmasına engel olmalıdır; aksi hâlde farz ihtiyat gereği orucu batıl olur.
863- Oruçlu biri için nefes darlığı ilacıyla karıştırılmış spreyi kullanmanın sakıncası yoktur ve bu, orucun bozulmasına neden olmaz.
864- Yoğun tozun, boğaza kaçmadan sadece ağza ve buruna dolması orucu bozmaz.
865- Rüzgâr vasıtasıyla yoğun bir toz yükselir de oruçlu kimse farkında olduğu hâlde korunmaz ve boğazına yoğun toz kaçarsa, farz ihtiyat gereği orucu batıl olur.
866- Oruçlu olduğunu unuttuğundan dolayı toz ve benzeri şey boğazına kaçarsa orucu batıl olmaz. Aynı şekilde elinde olmaksızın toz-toprak ve benzeri bir şey boğazına kaçtığında da orucu sahihtir.
9) Başın Tamamını Suya Daldırmak
867- Kafasının tamamını bilerek suya sokan oruçlu kimsenin orucu farz ihtiyat gereği batıldır ve o günün orucunu daha sonra kaza etmesi gerekir.
868- Bir önceki hükümde açıklanan başı suya daldırmanın orucu bozması konusunda, başın tamamı suya daldırılırken bedenin de suda olması ile dışarıda olup sadece başın suya daldırılması arasında bir fark yoktur.
869- Eğer oruçlu kimse önce başının bir yarısını, sonra da diğer yarısını suya daldırırsa orucu bozulmaz.
570- Başın tamamı bilerek suya daldırılır ama saçların bir kısmı dışarıda kalırsa, farz ihtiyat gereği oruç bozulur.
871- Başın tamamının suya girip girmediğinden şüphe edilirse oruç bozulmaz.
872- Elinde olmadan gayriihtiyari şekilde suya düşüp başının tamamı suya dalan veya zorla başının tamamı suya sokulan oruçlu kimsenin orucu bozulmaz; ancak başını hemen sudan çıkarmalıdır. Aynı şekilde oruçlu olduğunu unutan ve başını suya daldıran kimsenin de orucu batıl olmaz. Fakat oruçlu olduğunun farkına varır varmaz başını sudan çıkarmalıdır.
873- Başa su dökmek veya duşun altında durmak orucu batıl etmez.
Orucu Bozan Şeylerle İlgili Bazı Hükümler
874- Yeme, içme vb. yukarıda saydığımız orucu bozan şeylerden birini yapan kimsenin orucunun batıl olması, bunları bilerek ve isteyerek yapması durumunda söz konusudur. Ama eğer bilerek yapmazsa, mesela ayağı kayıp suya düşer ve başı tamamen suya dalarsa veya oruç olduğunu unutarak bir şey yerse ya da zorla boğazına bir şeyler dökerlerse orucu bozulmaz.
875- Orucu bozan şeylerden birini yanlışlıkla yapan kimse, orucunun batıl olduğunu düşünerek orucu bozan şeylerden birini bilerek tekrar yaparsa orucu batıl olur.
876- Oruçlu kimseyi orucu bozan şeylerden birini yapmaya zorlarlarsa, örneğin yemek yemediği takdirde canına veya malına zarar vermekle tehdit ederler, o da söz konusu zararı defetmek için kendi elleriyle yemek yerse orucu batıl olur.
877- Orucu bozan şeylerden birinin yapılıp yapılmadığından şüpheye düşülürse, mesela ağza alınan suyun yutulup yutulmamasından şüphe edilirse oruç sahihtir.
Tarih: 23-03-2024