içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Özü Tan?mak ve Nefse Kar?? Cihat

Özü tan?makla kastedilen ?ey nedir ve nefse kar?? cihad?n yollar? nelerdir?

Özü Tan?mak ve Nefse Kar?? Cihat

Bismillahirrahmanirrahim

Özü tan?makla kastedilen ?ey, yüce Allah taraf?ndan insana bah?edilen yetenekleri, e?ilimleri, sermayeleri, emanetleri ve donan?mlar? tan?makt?r. Gerçekte bu, insan?n öz gerçek ve hüviyetini tan?mas?d?r. Daha özlü bir ifadeyle, insan öz gerçe?ini tan?ma ba?lam?nda ?u konulara yo?unla?mal?d?r: Ne idi, ne oldu ve ne olacakt?r.[1] ?nsan i?te bu marifette, gerçek özünü sanal özünden ay?rt edebilecek, [2] kendisinde mevcut olan bilfiil yeteneksel kemallerine vak?f olacak ve sonras?nda onlar? e?itme ve filizlendirme dü?üncesine koyulacakt?r. Bu nedenledir ki, insanî varl???n melekutî boyutundan ibaret olup ilâhî na?me ile yarat?lm?? olan nefsi tan?mak, yüce Allah'? tan?maktan sonraki en yüce, en üstün ve en faydal? marifettir. ?mam Ali (a.s) bu gerçe?e ?öyle vurgu yapm??t?r: En üstün marifet, insan?n kendini tan?mas?d?r. [3]

Yüce Allah Resulü (s.a.a) de ?öyle buyurmu?tur: Özünü en iyi tan?yan?n?z, Rabbini en iyi tan?yan?n?zd?r. [4]

Özü Tan?man?n Zarureti:

Özü tan?man?n en önemli eseri, insan?n bu yolla Rabbini tan?mas?, [5] kendi de?er ve kerametini anlamas?d?r. Çünkü özü tan?ma alan?nda insan kendi bat?nî güçleriyle, bu güçlerin önem ve konumuyla, ayn? zamanda da nefsinin bat?nî güçleriyle [6] a?ina olacak ve sonra da onlardan nas?l yararlanabilece?ini, onlar? nas?l geli?tirip olgunla?t?rabilece?ini anlayacakt?r.

Bu marifetin do?ru bir ?ekilde ve olmas? gerekti?i gibi gerçekle?memesi durumunda ise, insan helak olacakt?r. ?mam Ali (a.s) ?öyle buyurmu?tur: Öz kadrini bilmeyen helak olur. [7]

Böyle biri do?ruluk ve kurtulu? caddesinden uzakla?acak, cehalet ve inhirafa sürüklenecektir. [8]

Özünü tan?mad? miskin insan

Bolluktan geldi de k?tl??a dü?tü

Ucuza satt? özünü insan

Öz atlas?n? götürüp de?mezine dikti. [9]

Öz gerçe?ini tan?yan insan, zahir itibariyle küçük olan varl???na bütün âlemlerin s??d?r?ld???n? anlayacakt?r. ?mam Ali (a.s), kendisine nispet verilen ?iirinde ?öyle buyurmu?tur:

?lac?n sendedir ve sen anlam?yorsun

Hastal???n sendendir ve sen görmüyorsun

Zannediyorsun ki sen küçük bir parças?n

Halbuki en büyük âlem sana s??d?r?lm??t?r

Ve sensin o apaç?k kitap ki

Harfleriyle, gizliler ortaya ç?kar

Öyleyse senin d???nda olana ihtiyac?n yok

Ki al?n yaz?ndan sana haber versinler. [10]

Büyük ?air ?ehriyar (r.a), ?mam Ali'nin (a.s) bu dizelerini ?öyle ?erh etmi?tir:

Bütün dertler senden ve sen görmezsin

Bütün nüshalar sende ve sen okumazs?n

Sen bir sözsün, ama ilginçlikler t?ls?m?,

?ki cihan?n; ki anlam?n? sen bilmezsin

Bu zerrede sakl? en yüce âlem

Muganni tar?n?n telindeki ?ark?lar gibi

Sensin o kutsal kitap ki onda

Birikmi?tir bütün gizli s?rlar

Yarat?l?? hazinesini dü?ün

Bu liyakatte hazine var m?d?r?

Zemin ve zaman senin d???ndad?r, ha?a

Sen cihan?n can?s?n ve ebedisin

Sen insans?n ve Allah sende sakl?d?r

Melek sende mah?v ve felek sende fani. [11]

Buna göre insan?n mahiyetini tan?mlayan ve belirleyen "gerçek öz"ü tan?man?n zarureti aç?kça ortadad?r. Benim yemem, benim uykum, benim yiyece?im, benim gülü?üm, benim dü?üncem, benim hayalim, benim sevgim... gibi gerek maddî ve gerekse manevi her ?eyin kendisine uland??? "öz"ü her insan tan?mal?d?r. ?nsan bu tan?ma sonras?nda varl?ksal konum ve sermayelerini alg?layabilecek ve "öz"ü e?itmek için gerekeni yapacakt?r.

Nefsin vahdet e?ilimi: ?nsan?n özü, her ne kadar farkl? mertebelere sahip olsa da tek bir olgudur. Gerçekte tek bir olgudur, ancak farkl? konum ve mertebelere göre s?n?fland?r?labilir.

Nefs, bu soyut ve basit hakikati vas?tas?yla Allah'a yak?nl?k makam?na nail olur ve kendi vücudunun çokluklar?n? yüce Allah'a yak?nla?t?r?r. Buna göre onun gayreti, çokluktan vahdete dönü? ekseninde olmal?d?r. Çünkü vahdete e?ilim zeminini yüce Allah insan?n vücuduna i?lemi?tir. O halde zahirî ve bat?nî güçlerin tümü insan?n nefsine, gerçek ve aslî özüne döndü?üne göre, nefsi ar?nd?rmak ve olgunla?t?rmak için bu güçleri, her birinin i?levini, her birinden nas?l faydalan?labilece?ini bilmek ve tan?mak gereklidir.

Bu tek hakikat farkl? mazharlarda cilve eder ve bu cilvelerin tümü mütecelli ile, yani insan nefsi ile fani ve müttehit olur. [12]

Nefsin ?uunat?: Bazen olur ki bir zamanda bu tek hakikatten farkl? cilveler zuhur eder. Mesela bir zaman görür ve ayn? zamanda duyar, dokunur, koklar, dü?ünür ve hatta tasarruf bile edebilir. Bütün bunlar nefsin ?uunat ve tezahürlerinden olup insan nefsinin yüceli?ini yans?t?r.

Nefsle Cihad?n Yollar?:

Ahlâk üstatlar?, ahlâkî hastal?klar?n her biri için genel olarak iki yol belirtmi?lerdir: ?lmî yol ve amelî yol.

1- ?lmî yol: Bununla kastedilen ?ey, insan?n heva ve hevesinden kaynaklanan her ?eyin kötü ak?bet ve sonuçlar?n? dü?ünmesidir.

Genellikle insanlar, bir tehlike ve zarar?n varl???n? ö?rendiklerinde, onu önlemeye çal???rlar. Böyle bir durumda, ya kötülük yapma dü?üncesinde olmayacak, ya da e?er kötülü?e bula?m?? iseler onun kökünü kaz?maya koyulacaklard?r.

Bu yüzden ahlâkî hastal?klar?n hasar ve zarar? hakk?nda bilgi sahibi olmak, hastal??? -tamamen ortadan kald?rmasa da- önlemede ve tedavi etmede çok etkilidir. Mesela size, "?u yolda vah?i ve y?rt?c? hayvanlar var." deseler, kesinlikle siz o yoldan hareket etmeyeceksiniz veya kendinizi savunmada ihtiyaç duydu?unuz her ?eyi yan?n?za ald?ktan ve yolun durumuna göre haz?rl?klar?n?z? yapt?ktan sonra yola ç?kacaks?n?z. Bütün ahlâkî hastal?klar ve nefsanî hevesler alan?nda bu ilmî yol, iki a?amal? olarak önerilmi?tir:

a) Genel ?ekliyle: Mana ve marifet yolcusu bilmelidir ki, ahlâkî hastal?klar, insan? ilâhî sevgi ve yak?nl?ktan mahrum etti?i gibi vicdan azab?na ve ilâhî azaba da duçar edecektir.

Ayn? ?ekilde insan ?unu da bilmelidir ki, günah i?lemekle, insan için en samimi ve en vefal? bir dost olan âlemlerin Rabbinden uzakla?acak ve onun nimetlerinden mahrum kalacakt?r.

Ayr?ca ?u gerçe?i de gözden ?rak tutmamak gerekir ki, insan?n i?ledi?i günah?n bütün sahneleri k?yamet günü insan?n kendisine seyrettirilecek ve böylece bütün varl???n? utanç kaplayacakt?r.

b) Özel olarak: Bu a?amada insan, özel bir günah?n kötü sonuçlar? hakk?nda gerekli bilgiye sahip olmal? ve onun zararlar?ndan kendini korumal?d?r. [13]

2- Amelî yol: Ahlâkî ve ruhsal hastal?klar? önlemenin veya tedavi etmenin amelî yolu ?udur: Hasta olan bir insan, bir süre baz? me?ru riyazetler yapmal?, nefsindeki ahlâkî rezillikleri ortadan kald?rmak için kendisine biraz zahmet vermeli, o rezilliklerin kar??t? olan güzel s?fatlara yönelerek onlar? güçlendirmelidir.

Hemen hat?rlatmal?y?m ki amelî yolun icras?, hastal???n türüne göre bazen k?sa ve bazen de uzun bir zaman? gerektirebilir. ?nsan her iki yoldan gereken fayday? alabilmek ve tedavinin bütün a?amalar?nda ba?ar?l? olabilmek için yüce Allah'tan tevfik ve yard?m dilemelidir.

 

Dr. R?za Ramazanî

 

-------------

[1]- Muhammed ?ucaî, Makalat (Makaleler), c. 1, s. 21.

[2]- Muhammed Behe?tî, Beden ve Ruh Sa?l???, s. 30-52.

[3]- Fihrist-i Gureru'l-Hikem ve Dürerü'l-Kelim, s. 387, 2935. hadis

[4]- el-Cevahiru's-Seniyye, s. 94.

[5]- Gureru'l-Hikem ve Dürerü'l-Kelim, c. 5, s. 195.

[6]- Mücteba Tahranî, Seyir ve Süluka Giri?, s. 44.

[7]- Nehcü'l-Bela?a, Süphi Salih Tahkiki ?le, 149. hadis.

[8]- Fihrist-i Gureru'l-Hikem ve Dürerü'l-Kelim, s. 387.

[9]- Mesnevi, Mevlâna, 3. defter, s. 420.

Hî?ten ne?inâht miskîn âdemî / Ez fuzûnî amed o ?od der kemî

Hî?ten râ âdemî erzân furûht / Bord etles-i hî? ber delkî be-dûht.

[10]- ?mam Ali'ye (a.s) Nisbet Verilen Divan, s. 39.

Devâuke fîke ve mâ te?'uru / Ve dâuke minke ve mâ tubsiru

Ve tehsebu enneke cirmun sa?îrun / Ve fîke'nteve'l-âlemu'l-ekberu

Ve ente'l-kitâbu'l-mubînullezî / Bi-ehrufihi yez2emuhu'l-muzmeru

Felâ hâcete leke fî hâricin / Yuhabbiru anke bimâ suttirû.

[11]- Kulliyyat-i Divan (?ehriyar Divan?), c. 5, s. 264.

Heme derdhâ ez to ve hûd nebînî / Heme nushahâ der to ve hûd nehânî

To yek lafzî emmâ tilism-i acâyib / Do dunyâ ki manay-i hûd râ nedânî

Der în zerre benehofte keyhân-i a'zam / Çû der sîm- i târ-i mu?annî, e?ânî

Toyî ân kitab-i mukaddes ki der vey / Nebe?te heme râzhây-i nehânî

Be gencîney-i âferîni? biyendî? / Kudâm est gencî be-dîn ?âygânî

Zemîn o zemânî burûn ez to, hâ?â / To cân-i cehânestî ve câvdânî

To insâniy o hod-i Huda der tu mehfî / Melek der to mahv o felek der to fânî.

[12]- Muhammed ?ucai, Makalat (Makaleler), c. 3, s. 123.

[13]- Molla Mehdi Neraki, Camiu's-Saâdât; Desti?ayb ?irazi, Büyük Günahlar.

Tarih: 05-04-2023