Ramazan Ayı Amel ve Ahkamının İmam-ı Zaman (a.f) ile İrtibatı
Ramazan ayının kendine mahsus amel ve ahkamı vardır. Bu ahkam ve amellere dikkat ederek İmam-ı Zaman (a.f) ile olan irtibatını ele alıyoruz.
Bismillahirrahmanirrahim
İmam-ı Zaman (a.f) ile Orucun İrtibatı
Ramazan ayının en önemli hükümlerinden biri oruç tutmaktır. Oruç, zahiri manada yemek ve içmek ve… uzak durmaktır. Ama Allah-u Teâlâ’nın kabul ettiği orucun birçok şartı vardır.
Rivayetlerin genelinden elde edilmektedir ki oruç, bütün zahiri ve batıni azaların günahlardan ve çirkinliklerden uzak durmasıdır. Bu esas gereğince eğer bir kimse sadece zahiri olan şartlara uyarak onu yeterli görür ve diğer aza ve organları haramdan alıkoymazsa, oruçtan bir fayda sağlamaz.
Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyuruyor: Belki oruçlunun orucundan faydası sadece açlık ve susuzluktur. [1] Bu sebeple birçok iş orucun kabul olmama sebebidir.
İmam Cafer-i Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Oruç tuttuğun vakit, kulağın ve gözün de harama karşı oruç tutmalı; senin bütün azaların da çirkinliklere karşı oruç olmalıdır. [2]
İmam Cafer-i Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: Doğrusu oruç, sadece yemek ve içmekten sakınmak değildir. Öyle ki oruç için şartlar vardır ve orucun tamamlanması için o şartların korunması gerekir. O şart ise insanın batıni orucudur…
Bu durumda oruç tuttuğunuz vakit, dilinizi yalan konuşmaktan koruyunuz ve gözlerinizi harama kapatınız… Kalbi, kusurlardan temizleyip, batınınızı çirkinliklerden yıkayıp ve cisminizi (zahirinizi) kirliliklerden temizleyerek oruç tutunuz. Öyle ki Allah’a doğru yönelerek Allah’tan başkalarından uzaklaşmalısınız.
Oruç vasıtası ile ve Allah-u Teâlâ’nın gizlide ve açıkta nehyetmiş olduğu her şeyden uzak durduğunda orucunda Allah’ı sevmelisin. Gizlide ve açıkta gerçekten Allah’tan korkmalısın. Orucunun günlerinde nefsini Allah’a bağışlamalı ve kalbini O’nun için boşaltmalısın. Nefsini, Allah’ın emrettiği ve çağırdığına doğru karar kılmalısın. Öyleyse bütün bu işleri yaparsan sen, O’nun için olan orucun hakikatine ve vazifene amel etmişsin. Bu açıklanan durumlardan ne kadar eksik olursa, gerçekten o miktar kadar orucundan eksilir.
Oruçlu kimse ne kadar azdır ve aç kalanlar ne kadar çoktur.
Emirü’l Müminin Ali (a.s) konuşmalarının bazılarında buyurmuştur ki insanın yemek ve sudan sakınması gibi oruç, haramlardan sakınmaktır.
Allah Resulü’nün (s.a.a) kızı Hz. Fatıma (s.a) buyurmuştur ki oruçlu kimse eğer dilini, kulağını, gözünü ve aza ve organlarını korumazsa, orucuyla ne yapar? (Yani orucun bir faydası yoktur.)
Gerçek orucun birçok boyutunun olduğu ve bütün günahlardan sakınmayı gerektirdiği aydınlığa kavuşmuştur. Bu esas doğrultusunda da İmam-ı Zaman’a (a.f) karşı günah işlemek orucun yok olmasına sebep olacaktır. Şu hadise dikkat ediniz:
İmam Cafer-i Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Günah ederek İmama itaat etmeyen kimsenin orucu kabul olmaz; sahibinden kaçan köle ona geri dönünceye orucu kabul olmaz; kocasına karşı asi olan kadın tövbe edinceye kadar orucu kabul olmaz ve baba ve annesine karşı ağ olan (saygısızlık eden) evladın onlara iyilik edinceye kadar orucu kabul olmaz. [3]
Görünürde bu hadisin ilk cümlesi “Orucun İmam-ı Zaman ile İrtibatını” göstermektedir. Ama dikkatli bakıldığında “kaçan kölenin” ve “anne ve babasına saygısızlık eden evladın” orucunun kabul olmamasının da İmam-ı Zaman (a.f) ile irtibatı vardır. Zira bütün müminler zamanlarının imamlarının çocuklarıdırlar ve zamanlarının imamının kalbini kırmakla o hazrete ağ olabilirler. Yine bütün Allah kulları gerçekte imamı zamanın kul ve köleleridirler. İmam-ı Zaman’a yüz çevirmekle “kaçan köle” sayılırlar…
Bu bakışla oruç ve İmam-ı Zaman’ın (a.f) derin ve geniş bir irtibatının olduğu aydınlığa kavuşmaktadır.
-------------
[1]- Biharu’l Envar, c.96, s.374.
[2]- Vafi, c.7, s.77.
[3]- Vakayeu’l Eyyam, s.432.
Tarih: 22-03-2024