Recep Ayı Duasındaki Sakal Konusu
Bismillahirrahmanirrahim
Soru :
Recep Ayı duasında şöyle okuyoruz: “حَرِّم شَیبَتی عَلی النّار” (Herrim Şeybeti ela’n-Nar) yani “Ak sakalımı ateşe haram kıl” manasındadır. Şimdi, bu duayı okuyanların hepsinin sakalı beyaz değil veya bazılarının ise, hiç sakalı yoktur. Bu durumda onların görevi nedir? Mesela gençlerimiz bu cümleyi yanlışlıkla mı söylemeli veya duayı değiştirip mesela “حَرِّم شعری عَلی النّار” (Herrim Şi’ri ela’n-Nar) derse, acaba bu, duayı bozmak değil midir?
Cevap:
Her ne kadar "شَیب" (Şeyb) kelimesi aslında “Beyaz saç ve tüy” anlamına gelse ve aynı zamanda Recep ayında sakalı tutmakla birlikte olsa da daha geniş bir bakış açısıyla her renkteki tüm saçları ve tüyleri kapsar: “el-Şeyb”: Az veya çok olan “beyaz saç ve tüy” olarak maruftur ve belki de saç ve tüyün kendisine “el-Şeyb” denir. [1]
Elbette “aklık ve beyazlık” yaşlılık, zayıflık ve güçsüzlüğe bir kinaye olabilir. Yani “Allah’ım! Zayıf ve güçsüzlüğümden ve cehennem azabına dayanamamamdan dolayı, azap ateşini bana haram kıl”. Öyle ki Hz. Zekeriya (a.s) kıssasında "İşte benim büyüklüğüm şudur ve başım eğiktir" [2] şeklinde kullanıldığı için, buradaki “eğiklik” yaşlılığa işaret edilen kinayedir. [3]
Dolayısıyla bu duayı herkesin okuması, cehennem azabından dolayı “sığınma istemek” manasınadır. Çünkü insan, cehennem azabına ve ateşine karşı zayıf ve güçsüzdür.
Duanın değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı veya İmamlar (a.s) tarafından bize aktarıldığı şekliyle okunması gerekip gerekmediği konusunda, insanın Allah'la iletişim kurmasının en iyi yolunun dua olduğu söylenmektedir. Bu bağlantı ne kadar büyük olursa, insanın ruhsal gelişimi de o kadar büyük olur. Bu nedenle Allah ile herhangi bir dilde konuşabilirsiniz. Ancak özel bir şekilde gelmiş olan ve kendine özgü etki ve faydaları olan bazı dualar da vardır ki, eğer bu etki ve özelliklere ulaşmak istiyorsak, onları -azaltmadan veya çoğaltmadan- gelmiş olduğu şekliyle okumalıyız.
İmam Sadık (a.s) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Yakında, ondan nasıl kurtulacağınızı bilmediğiniz bir şüpheye düşeceksiniz. Şüpheyi sizin yerinize çözebilecek bir İmam da olmayacaktır ve avare bir halde kalacaksınız. Bu tür şüphelerden kurulmak isteyen kimseler “Garik -Boğulma- Duasını” okumalıdırlar.”
Ravi şöyle diyor: Ben, “Garik -Boğulma- Duası, hangi duadır?” diye sordum. İmam (a.s) şöyle buyurdu: “Ya Allahu, ya Rahmanu, ya Rahim. Ya Mukallibe’l Kulub. Sebbit Kalbi ela Dinik, demelisin”. Ben ‘Ya Mukallibe’l Kulubi ve’l Ebsar. Sebbit Kalbi ela Dinik’ dedim. Hazret şöyle buyurdu: “Allah, ‘Mukallibe’l Kulubi ve’l Ebsar’dır ama benim söylediğim şekildeki gibi oku ve: ‘Ya Mukallibe’l Kulub. Sebbit Kalbi ela Dinik’ de”.
Belki de bazı hadislerden faydalanarak cemaat imamının müminleri de kapsayacak şekilde duadaki zamirleri çoğul olarak okuması da mümkündür.
Ebu Hamza Semali, İmam Seccad'ın (a.s) bazı ashabına yazdığı bir mektuptan alıntı yapıyor ve burada oldukça uzun bir hadisle birlikte şöyle diyor: Cemaat imamının namazdaki hakkı, sen ve Rabbin arasında temsil etme ve senin adına Allah'ın huzurunda konuşma sorumluluğunu üstlenmiş olduğunu bilmendir. Siz onun adına konuşmadan, o sizin adınıza dua eder; siz onun adına dua etmeden ve Allah'ın huzurunda korkuyla durmanız için yeterlidir.
----------
[1]- İbn Menzur, Lisanu’l Arab, c.1, s.512, Beyrut, 1414 hk.
[2]- Meryem, 4.
[3]- Seyyid Ali Ekber Kureyşi, Kamus-u Kur’an, c.4, s.94, Tahran, 1371 hş.
Tarih: 23-01-2024