içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Şer'î Mesafeye Gitmeği ve On Gün Bir Yerde Kalmayı Kastetmek

Bismillahirrahmanirrahim

Şer'î Mesafeye Gitmeği ve On Gün Bir Yerde Kalmayı Kastetmek

Soru 654: Şehirle uzaklığı şer'î mesafeden az olan bir yerde çalışıyorum. Bu iki yerden hiçbiri benim vatanım olmadığından namazımı tam kılmak ve orucumu tutmak için iş yerimde on gün kalmayı kastediyorum. İş yerimde on gün kalmayı kastettiğimde ne on gün içinde ve ne de on günden sonra iş yerime yakın olan mezkûr şehre gitmeyi kastetmiyorum. Bu durumlarda seferilik (yolculuk) yönünden:

1- On gün bitmeden önce bir iş için veya bir olay yüzünden o şehre gider de orada yaklaşık iki saat kaldıktan sonra iş yerime geri dönersem, vazifem nedir?

2- On gün bittikten sonra mezkûr şehrin, uzaklığı şer'î mesafeden az olan bir mahallesine gitmek kastıyla yola çıkar ve orada bir gece kaldıktan sonra ikamet ettiğim yere geri dönersem, vazifem nedir?

3- On gün bittikten sonra uzaklığı şer'î mesafeden az olan bir mahalleye gitmek için o şehre doğru yola çıkar, ancak oraya ulaştıktan sonra niyetim değişir ve ikamet ettiğim yerden şer'î mesafeden daha uzak olan başka bir yere gitmeyi kastedersem, vazifem nedir?

Cevap: 1 ve 2- İkamet ettiği yerde en azından dört rekâtlık bir namaz kılmakla da olsa namazı tam kılma hükmü sabitleştikten sonra, ister on günü bitirdikten sonra olsun ve ister bitirmeden olsun bir günde veya her gün, orayla arası şer'î mesafeden az olan bir yere bir iki saatliğine yola çıkmanın zararı yoktur. Yeni bir yolculuğa başlayıncaya kadar namazı tam kılması ve orucu tutması gerekir.

3- Şer’i mesafeyi doldursa dahi kalmış olduğu şehrin başka bir mahallesine gitmek, ikamet kastına ve hükmüne bir zarar vermez. Ancak niyet ettiği şehirde şer'î mesafede olan başka bir şehre yolculuk edip sonra ikamet ettiği yere geri dönmek isterse, bu mesafeyi kat ettikten sonra önceki ikamet hükmü kesilir ve ikamet ettiği yere geri döndükten sonra ikamet niyetini yenilemek zorundadır.

Soru 655: Yolcu, vatanından çıktıktan sonra asıl vatanının ezan sesi duyulan veya evlerinin duvarı görülen bir yoldan geçmesi mesafeyi kat etmesine zarar verir mi?

Cevap: Vatanına uğramazsa, bunun mesafeyi kat etmeye zararı yoktur ve yolculuk da bununla kesilmez; ancak orada olduğu müddetçe yolcu hükümleri onun hakkında geçerli değildir.

Soru 656: Şimdi ikamet ettiğim ve iş yerimin bulunduğu yer asıl vatanım değildir. Onunla asıl vatanım arasındaki mesafe şer'î mesafeden çoktur. İş yerimi de kendime vatan edinmiş değilim; orada sadece birkaç yıl kalabilirim. Bazen önemli idarî işler için -ayda iki veya üç gün- oradan ayrılıyorum. Acaba ikamet ettiğim şehirden şer'î mesafeden uzak olan bir yere gidip döndükten sonra tekrar on gün kalmaya niyet etmeme gerek var mı? Eğer on gün kalmaya niyet etmem gerekiyorsa, şehrin etrafında hangi mesafeye kadar gidebilirim?

Cevap: İkamet ettiğiniz şehirden şer'î mesafeye kadar yolculuk yaptığınızda, oraya geri dönünce yeniden on gün kalmayı niyet etmeniz gerekir. Sahih bir şekilde on gün ikamet etmek niyeti gerçekleştikten ve en azından bir dört rekâtlık namaz kılmayla da olsa namazı tam kılma hükmü sabitleştikten sonra ikamet ettiğiniz yerden şer'î mesafeden az olan bir yere yolculuğa çıkmanız, ikamet hükmüne zarar vermez. Yine on gün içinde şehrin bostan ve tarlalarına yolculuğa çıkmak istemeniz, ikamet kastına zarar vermez.

Soru 657: Birkaç yıldır vatanından 4 km. uzaklıkta bir yerde yaşayan ve haftada bir kere evine giden bir kişi, vatanı ile arasında 25 km ve birkaç yıldır ders okuduğu yer ile arasında 22 km. mesafesi olan bir yere yolculuk yaptığında namazının hükmü nedir?

Cevap: Eğer vatanından oraya yolculuk yaparsa, namazını seferi kılmalıdır.

Soru 658: Üç fersah uzaklıkta olan bir yere gitmek isteyen kimse, yolculuğunun başlangıcında bir iş için bir fersah uzaklığı olan tali yola girip sonra ana caddeye çıkarak yolculuğuna devam etmeyi kastederse, bu yolculukta namaz ve orucunun hükmü nedir?

Cevap: Yolcu hükümlerinin kapsamına girmez ve ana caddeden çıkması sonra tekrar dönmesi mesafeye eklenmeyeceğinden mesafeyi tamamlamaz.

Soru 659: İmam Humeyni'nin (r.a) fetvasına göre sekiz fersahlık bir yolculuğa çıkıldığında namazı seferî kılmak ve orucu yemek farzdır. Gidişi dört fersahtan az olan, ancak dönüşü arabanın olmayışı veya yol sorunları yüzünden farklı bir istikametten gerçekleşen ve neticede altı fersahtan fazla olan bir yolculuğa gidilirse, namaz seferî olur mu ve orucu yememiz gerekir mi?

Cevap: Gidiş dört fersahtan az olur ve dönüş yolu tek başına şer'î mesafe miktarında olmazsa, namaz tam olur ve orucun da tutulması gerekir.

Soru 660: Bir kimse ikamet ettiği yerden şer'î mesafeden az olan bir yere yolculuk yapar, hafta arasında da bu yerden birkaç defa diğer mahallelere gider ve toplam mesafe sekiz fersahtan fazla olursa, vazifesi nedir?

Cevap: Evden çıkınca sekiz fersah gitmeyi kastetmez ve birinci yerle oradan gittiği diğer yerler arasındaki mesafe şer'î mesafe miktarınca olmazsa, yolcu hükümleri kapsamına girmez.

Soru 661: Bir adam şehrinden çıkarak belli bir yere gider ve orada bazı yerleri dolaşırsa, bu dolaşması evden kat ettiği mesafeye eklenir mi?

Cevap: Gitmek istediği yere ulaştıktan sonra orada dolaşmak mesafeden sayılmaz.

Soru 662: On günlük ikameti kastederken her gün, ikamet ettiği yer ile mesafesi dört fersahtan az olan iş yerine gitmeyi kastetmesi caiz midir?

Cevap: Toplamı altı yedi saati geçmeyecek şekilde bir defa veya birkaç defa çıkmanın sakıncası yoktur ve böyle bir niyet, ikamet kastının doğruluğuna zarar vermez.

Soru 663: Aralarındaki mesafe 24 km.den fazla olan ikamet yerinden iş yerine gidip gelmek, namazın tam olmasına sebep olduğunu dikkate alarak iş yerinden şer'î mesafe miktarında uzak olmayan etrafına veya başka bir şehre gider ve öğleden önce veya öğleden sonra iş yerine geri dönersem, namazım yine tam olur mu?

Cevap: Günlük işinizle bir ilişkisi olmasa bile, iş yerinden şer'î mesafeden az olan bir yere yola çıkmakla namaz ve orucunuzun hükmü değişmez. Bu hususta iş yerinize öğleden önce veya öğleden sonra geri dönmenizin hiçbir farkı yoktur.

Soru 664: Ben İsfahanlıyım. Bir süreden beridir İsfahan'a bağlı olan Şahinşehr ilçesindeki üniversitede çalışıyorum. İsfahan'ın ruhsat haddinden Şahinşehr'in girişine kadar olan mesafe şer'î mesafeden azdır (yaklaşık 20 km). Ancak şehrin dışında olan üniversiteyle aradaki mesafe 25 km. civarında olup şer'î mesafeden fazladır.

Üniversite Şahinşehr ilçesindedir ve yolum ilçenin içinden geçmektedir. Ama asıl hedefim üniversiteye gitmektir. Bu durumda ben yolcu sayılır mıyım?

Cevap: İki şehrin arasındaki mesafe dört şer'î fersahtan az olursa, yolcu hükümlerinin kapsamına girmezsiniz.

Soru 665: Ben her hafta Hz. Masume'nin (s.a) türbesini ziyaret etmek ve (oradan yaklaşık 6 km. uzakta olan) Cemkeran Mescidine gidip özel ibadetlerini yapmak için Kum kentine gidiyorum. Bu yolculuğumda namazlarımı tam mı kılmam gerekiyor, seferî mi?

Cevap: Bu gibi yolculuklarda namazı seferî kılmalısınız; çünkü hükmünüz diğer yolcuların hükmüyle aynıdır.

Soru 666: Benim doğum yerim "Kaşmer" şehridir. Hicri Şemsi 1345’ten 1369’a kadar Tahran'da ikamet ediyordum ve üç yıldır da idarî görevimden dolayı ailemle birlikte "Benderabbas" şehrinde ikamet etmekteyim. Yaklaşık bir yıl sonra vatanım olan Tahran'a geri döneceğim. Benderabbas'ta olduğum müddetçe görevim gereği her an Benderabbas'a bağlı olan ilçelere giderek bir müddet orada kalmam muhtemeldir ve üzerime bırakılan idari görevin ne kadar süreceğini öngörmem de mümkün değildir. Bu durumda namaz ve orucumun hükmü nedir?

Çoğu zaman ve en azından yılın bazı ayları birkaç günlüğüne merkez dışı görevde olduğum dikkate alındığında “Kesiru’s-Sefer (çok yolculuk yapan) sayılır mıyım?

Ev hanımı olan eşim Tahran doğumludur. Benderabbas’a gelerek orada benimle kaldığını dikkate aldığımızda onun namaz ve oruçlarının hükmü nedir?

Cevap: Vatanınız olmayan şimdiki görev yerinde on gün kalmayı kastetmedikçe veya görevinizle ilişkin bir iş için her on günde en azından bir kere görev yerinden şer'î mesafeye yolculuk yapmadıkça, namaz ve oruçlarınızın hükmü, namazın seferî oluşu ve orucun sahih olmayışında yolcuların hükmüyle aynıdır. Sizinle iş yerinize gelen eşiniz orada on gün kalmayı kastetmişse, namazı tam kılmalı ve orucu da tutmalıdır. Aksi durumda namazı seferî kılmalıdır ve orada oruç tutması da sahih değildir.

Soru 667: Bir yerde on gün kalacağını bilen veya on gün kalmak isteyen kimse, on gün ikamet kastı eder; ancak dört rekâtlık namaz kılmasıyla namazı tam kılma hükmü sabitleştikten sonra zaruri olmayan bir yolculuğa çıkması caiz midir?

Cevap: Zarurî olmasa bile yolculuğa çıkmasının sakıncası yoktur.

Soru 676: İmam Rıza'nın (a.s) türbesini ziyarete giden bir kimse orada on günden az kalacağını bildiği halde namazının tam olması için on gün kalmayı kastederse, hükmü nedir?

Cevap: On gün kalmayacağını bilirse, on gün kalmayı kastetmesi anlamsızdır. Bu kastının etkisi de yoktur ve orada namazı seferî kılması gerekir.

Soru 668: Şehirde hiçbir zaman on gün ikamet etmeyen ve şehrin ahalisinden de olmayan; ancak çıktıkları yolculuklar şer'î mesafeden az olan görevlilerin, namazı seferî veya tam kılma hususunda vazifeleri nedir?

Cevap: Vatanlarıyla görev yerleri arasındaki gidiş ve dönüşleri üst üste şer'î mesafe miktarında olmazsa, yolcu hükümleri onlar hakkında geçerli olmaz. Vatanıyla iş yeri arasında şer'î mesafe kadar uzaklık olursa, sorudaki farza göre üçüncü yolculuğundan itibaren namazı tam kılması gerekir. Aksi durumda on günden sonra ilk yolculukta hükmü diğer yolcuların hükmüyle aynıdır.

Soru 669: Ne kadar (on gün mü, daha az mı) kalacağını bilmediği bir yere yolculuk yapan kimse namazı nasıl kılmalıdır?

Cevap: Tereddütte olan şahıs, otuz güne kadar namazını seferi kılmalıdır. Otuz günden sonra ise, o gün dönecek olsa dahi namazını tam kılmalıdır.

Soru 670: İki yerde tebliğ yapan ve o bölgede on gün kalmak isteyen kimsenin namaz ve orucunun hükmü nedir?

Cevap: Örfe göre iki yer sayılırsa, o ikisinde ikamet kastı etmek sahih olmaz. On gün içinde diğer yere gidecekse, yalnız birinde de ikamet kastı etmek sahih değildir.

Tarih: 21-10-2023

FACEBOOK YORUM
Yorum