içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Sınıfsal Ahlâkın Anlamı

Öğrencilik, doktorluk, talebelik, yöneticilik, siyaset, ekonomi... ahlâkı ile kastedilen nedir?

Sınıfsal Ahlâkın Anlamı

Bismillahirrahmanirrahim

Ahlâkın İlâhî Antropoloji İlkeleriyle Tanzimi

Çok açıktır ki insan, hareket ve davranışlarını ilâhî insan bilimi ilke ve dayanakları uyarınca düzenlemeli ve onlara bağlı kalmalıdır. Bu ilkeler; insanın kendisi ile, başkaları ile, Allah ile, tabiat ile ve din hükümleri ile ilgili sorumluluklarını içerir.

Toplumun her ferdi, bu genel ahlâkî davranışlarına ilaveten toplumdaki özel ailevi, meslekî, tahsil... konumu bakımından da bir dizi kural ve yasalara da uymak ve bağlı kalmak zorundadır.

Bir dinî medreseye kayıt yaptırıp ilahiyat öğrenmek, hayatının her lahzasını kendi olgunluk ve yetkinliği yönünde değerlendirmek, ilmî ve amelî açıdan kendini geliştirmek ve yeterlilik kazanmak, her şeyden önemlisi de manevi ve ahlâkî konulara daha çok bağlı kalmak isteyen kimse, sahip olduğu özel konumu ve toplumun ondan beklentileri bakımından, genel ahlâk yasalarını gözetmekle birlikte, bir takım ruhsal ve davranışsal özelliklere de sahip olmalıdır. Böyle bir insanın yolda yürürken sandviç yemesi, toplumun ondan beklentileriyle uyuşmaz. Toplum bu davranışı, belki bir doktor veya başka bir yöneticiden de beklemeyebilir.

Özel bir grup veya sınıfın sahip olduğu özel konum itibariyle bağlı kalması gereken davranışsal gereklilikler bütünü, o grup ve sınıfın ahlâkını şekillendirir.

Öğrencilik Ahlâkı:

Öğrencilerin üniversite ortam ve atmosferinde uyması ve bağlı kalması gereken davranış ve ahlâkî tutumlar bütününe "öğrencilik ahlâkı" denir.

Hocaya saygı, diğer öğrencilere karşı uygun davranışlar, okul yönetiminin haklı beklentileri, bilimsel kariyer dolayısıyla gururlanmamak, halka hizmet duygusunun geliştirilmesi, farklı konulara yaklaşımın insaf ve uzmanlık ilkesine dayandırılması, zamanı tanımak, ilmî ve amelî açıdan gelişmek için detaylı program çerçevesinde hareket etmek, hocanın karşısında ayakta beklemek, hocanın sözünü kesmemek, hocalarla istişare etmek, hocanın karşısında oturmanın edep ve kuralını gözetmek, öğrenciler arası dayanışmaya özen göstermek... öğrencilik ahlâkının örneklerini oluşturur.

Yöneticilik Ahlâkı:

Yöneticinin, yönetim alan ve dairesinde her hangi bir sorunla karşılaşmaması için büyük, küçük veya önemli, önemsiz ayrımı yapmaksızın her alanda yönettiği insanlara karşı sergilemesi gereken davranışlar mecmuasına "yöneticilik ahlâkı" denir.

Yönettiği insanlara karşı dostça yaklaşım, imkân ölçüsünde samimi ilişki, çalışmak için gaye ve amaç oluşturmak, elemanlarını denetlemek ve teşvik etmek, ekonomik sorunlarını ve geçim sıkıntılarını gidermek, ailevi sorunlarını çözmek, yapıcı eleştirilerine önem vermek ve hatta bu tür eleştirileri gündeme getirmeleri için onları teşvik etmek... başarılı bir yöneticinin dikkat etmesi ve ehemmiyet vermesi gereken konulardandır.

Doktorluk Ahlâkı:

Bir doktorun görevini ifa ederken dikkat etmesi ve önemsemesi gereken davranışlara "doktorluk ahlâkı" denir.

Güvenilirlik, emaneti koruma, dikkatli ve hızlı çalışma, özveri, fedakârlık, hastalarının çıkarlarını kendi çıkarlarından önde tutmak, hastanın iyileşmesi için ciddiyet ve içtenlikle gayret etmek, dinlenme ve uyku zamanından geçerek hastasını tedavi etmek, mesleği maddiyata feda etmemek, insanın manevi değerini maddî muamele konusu yapmamak, hastanın acı çekmesi ve sızlanması karşısında sabır ve direnci kaybetmemek, hastanın özel durumundan dolayı istenmedik haller sergilemesine katlanmak, dürüst çalışmak, sevgi ve şefkat göstermek, hastanın güvenini kazanmak, gurur ve büyüklenmekten sakınmak... bu alanda gözetilmesi gereken ahlâkın örneklerindendir. [1]

Siyasi Ahlâk:

Siyasi ahlâk, bir siyasetçinin siyaset alanında bağlı kalması gereken davranış ve tutumlardan ibarettir. Siyasi çıkışlarda, siyasi krizlerde ve partiler arası doğal anlaşmazlıklarda farklı parti mensupları ve gruplar, toplumu kargaşaya, kaosa ve kutuplaşmaya sürüklemeyecek bir davranış tarzı ve ahlâk belirlemelidirler.

Siyasi partiler, aralarındaki mevcut anlaşmazlıklarla, birbirleriyle olan düşünce ve yöntem farklılıklarıyla, farklı yöntem ve izlem anlayışlarıyla birlikte birbirlerine saygı duymalı ve birbirlerini anlamaya özen göstermelidirler. Bu uyuşmacı tutum ve uzlaşı gayreti, dindar toplumun siyaset alanında gelişmesine neden olacak ve büyük siyasi sorunların çözümünde çok önemli pozitif rol oynayacaktır. Ama eğer partiler, bu alanda yapıcılık yerine yıkıcılık yöntemini seçecek olsalar, siyasi rakiplerini saf dışı etmek için her türlü tezgâh ve düzene girişecek olsalar, kesinlikle toplum siyasi krize sürüklenecektir. İşte bu, üzülerek belirtmek gerekir ki ahlâkî ve dinî değerlere kurulu bu düzende bazı siyasilerin yakalandığı hastalıktır.

Siyasi partiler, mevcut yöntem ve anlayış farklılıklarıyla birlikte, gayet tabii birbirleriyle samimi olabilir ve din ekseninde bir davranış sergileyebilirler; bunu engelleyecek bir şey yoktur. Şu kadarı kesindir ki, kimse kendi düşüncesinin tamamen doğru ve kusursuz olduğunu iddia etmemeli ve az da olsa, düşüncesinde hatalı olabileceğini peşinen kabul etmelidir.

Bu yaklaşım ve bakış tarzı, insanı düşünmeye sevk edecek ve böylece karşı tarafın görüş ve düşüncesini insafla ve uzmanlıkla değerlendirmesine neden olacaktır. Değerlendirdiği görüşün doğru olmadığını ve kabul etmemesi gerektiğini anladığında ise, rakibine karşı yıkıcı bir tavır sergilememeli veya en azından tahammül göstermelidir.

Ekonomi Ahlâkı:

Ekonomi, teorik ve pratik bakımdan çok geniş bir alandır; bu alanda pek çok anlaşmazlıklar ve sorunlar vardır. Bu nedenle bu alanda özel bir takım davranışlara ve ahlâk türüne daha çok bağlı kalınması gerekir. Ekonomi alanındaki rekabette insanın yücelik, hikmet ve izzet ilkeleri daha çok önemsenmelidir. Bu bakış tarzı ve yaklaşım, rakibin iflası durumunda onun sorunlarını çözme ve ona yardımcı olma düşüncesinin belirmesine neden olacaktır.

İsrafa, savurganlığa ve zenginlikten doğan azgınlığa karşı mücadele, ekonominin her alanında uyulması gereken özel ahlâkî kurallardandır. Kendi mallarına ve başkalarının mallarına karşı kayıtsız olanlar, üretim ve tüketimde hiçbir ilkeyi gözetmeyen ve önemsemeyenler, toplumun ekonomik kriz yaşamasına neden olacaklardır. Bu nedenle, gerek teorik ve gerekse pratik açıdan ekonomi ahlâkının özel bir önemi vardır.

Söyleşi, tartışma, soru ve cevap... gibi hayatın farklı boyutlarına hitap eden ve dindar toplumun zaruretlerinden olan medyanın da kendine has etik yasaları vardır. Toplumun her kesimi için aralıksız olarak eğitici ve aydınlatıcı programlar hazırlamakla, ilgili alandaki etik kural ve yasalarına bağlı kalınabilir.

Herkesin dinden ve dinin hakemliğinden bahsettiği bir din toplumunda davranış türü de alışılmadık ve tarafsızlık ilkesiyle çelişik olmamalıdır. Keramet, izzet, hikmet ve insanlık savunucusu olan bir toplumda olumsuz davranışlarla karşılaşmak, elbette ki üzücüdür. [2]

Dr. Rıza RAMAZANÎ

 

------------

[1]- Muhammed Hadi Abd-i Hudai, Doktorluk Ahlâkı, s. 229.

[2]- Necefali Mirzaî, İslâm'da Öğrencilik Ahlâkı; Hüseyin Mezahiri, Komutanlık Ahlâkı; Nusretullah Cemali, Tebliğ Ahlâkı; Muhammed Muhammedi Reyşehrî, İslâmî Yöneticilik Ahlâkı; Muhammet Taki Misbah Yezdî, Kur’an’da Ahlâk; Aliekber Babazade, İslâm'da Arkadaşlık Öğretisi.

Tarih: 11-10-2023

FACEBOOK YORUM
Yorum