Sur'a Üfürülüş ve Amel Defteri
Bismillahirrahmanirrahim
Büyük Bir Haykırışla Dünyanın Sonunun Gelmesi ve Yeni Bir Hayatın Başlaması
Kur’an-ı Kerim'deki birçok ayette "Sur"a üfürüleceğinden söz edilir. Bu ayetlerdeki bilgilere binaen "Sur"a iki defa üfürülecektir:
1- Kâinatın sonu geldiğinde Sur'a üfürülecek; bütün mahlûkat ölecek ve kıyamet kopacaktır. (Ölüm Sur'u)
2- Sur'a ikinci kez üfürülmesi ise, kıyamet gününün başlangıcı ve mahşerin kurulma zamanıdır. Buna da “Hayat Sur'u” denir. Bu iki önemli hadise hakkında Kur’an çok çeşitli tabirler kullanmaktadır: “Sur'a üfürülmesi” (Nefha-i Sûr), “Sayha” (Haykırış), “Boruya Üfürülmesi” (Nakr fin-Nagûr), “Saah-ha”, “Kâria”, “Zecra”.
“Sur'a üfürülür, Allah'ın diledikleri dışında göklerle yeryüzündeki bütün canlılar ölür. Sonra Sur'a bir daha üfürülür ve ölenlerin hepsi birdenbire dirilip hesaba çekilmeyi beklemeye başlarlar.” [1]
Neml, 87; Yâsin, 51-53; Hakka, 13; Müminun, 101; Kehf, 99; Tâhâ, 102; Nebe, 18; En'âm, 73; Kaf, 20' surelerinde bu vak'adan "Sayha" (Haykırış) tabiriyle söz edilir:
“Bir tek çığlıktan (sayha) başka şey değildir, bu sayha ve çığlığı duyar duymaz hepsi gelir ve bizim yanımızda toplanırlar.” [2]
Müddessir Suresi'nde boruya üfürülmesi (Nakr fin-Nagûr) ifadesi yer alır:
“O boruya (Sur) üfürüldüğü zaman, o gün zorlu bir gündür.” [3]
Abese Suresi'nde "Saah-ha" tabiri kullanılmıştır:
“Kulakları adeta sağır edecek şiddette olan ve korkunç gürleme (saahha) geldiği zaman.” [4]
Karia Suresi'nde bu önemli olay "Kaaria" (korkunç olay) adıyla tanımlanır:
“O büyük ve korkunç olay kaaria. Nedir kaaria? O büyük ve sarsıcı olay kaarianın ne olduğunu sen nereden bilebilirsin?” [5]
Saffat Suresi'nde bu olaydan "Zecra" adıyla (büyük bir çığlık, feryat) söz edilir:
“İşte o, yalnızca bir tek çığlıktan ibarettir, o çığlıkla hepsi kalkar ve bakınıp dururlar.” [6]
Bütün bu ayetler, dünya yaşamının sonu ve ahiret yaşamının başlangıcının aniden ve büyük bir çığlıkla vuku bulacağını göstermektedir ki bunların hepsi kinayeli tabirlerdir. Mesela nefha üfürmek ve sûr, boru ve borazan anlamındadır. Bunun fevkalade muazzam bir vak'a ve çok değişik bir haykırış olduğu ve bilinen anlamda bir boruya üfürme olmadığı ortadadır. Yüce Allah, adeta talimat düdüğü çalarcasına bir tek emirle göklerle yeryüzündeki mahlûkatın tamamının canını alır ve yine bir tek fermanla kıyamet sahrasında bulunmaları için, hepsini diriltip bir araya toplar. Bu iki emir ve ferman arasındaki zaman süreci bize malum değildir.
Amel Defteri
Kur’an-ı Kerim’de ve Masumlardan (a.s) ulaşan hadislerde, amel defterinden sıkça söz edilmektedir. İnsanın bütün yaptıklarının teferruatıyla kaydedildiği bu defter, kıyamet günü açılacaktır.
1- Amellerin Kaydedilmesi: "Onların önceden hazırlayıp gönderdikleri amellerini biz yazar ve her şeyi bir kitapta kaydedip toplarız." [7]
“Onların yaptığı her şey "amel defteri" olan kitapta yazılıdır; küçük ve büyük bütün ameller burada satır satır yazılıdır.” [8]
“Meleklerimiz sizin hilelerinizi kesinlikle yazıyorlar.” [9]
“Sırlarını bizim duymadığımızı mı zannediyorlar? Evet, (duyuyoruz ve) meleklerimiz onların yanındadır ve onların bütün yaptıklarını yazıyorlar.” [10]
“Kim bir mümin olarak iyi bir iş yaparsa, çabasını boşa çıkarmayız ve mutlaka onun için (ecir) yazarız.” [11]
2- Amellerin Ortaya Çıkıp Görünmesi: “Dosyaların (amel defterlerinin) açıldığı gün… Her insan ne getirdiğini anlayacaktır…”[12]
“Daha önce gizledikleri şey kendilerine açıklanır.” [13]
“Kıyamet günü insan önceden gönderdiği ve ardından gelen şeyi öğrenir…” [14]
“Her insanın amel defterini boynuna asarız ve kıyamet günü o mektubu kendi gözleri önünde ona açarız.” [15]
“Amel defterleri açılır. Suçlu günahkârların bu defterde kayıtlı olanlardan dolayı dehşet ve korkuya kapıldıklarını görürsün. "Eyvahlar olsun!" derler, "Bu nasıl bir kitap böyle? Büyük-küçük bırakmamış, yaptığımız her şeyi kaydetmiş!" Yaptıkları her şeyi (o gün) önlerinde hazır bulurlar. Rabbin hiç kimseye zulmetmez!” [16]
Masumların (a.s) Hadislerinde Amel Defteri
İmam Muhammed Bakır (a.s), "Her insanın amel defterini boynuna asarız…" [17] buyruğunu tefsir ederken şöyle der: İnsanın işlediği hayırlarla şerler, daima kendisiyle birliktedir ve bir an olsun onlardan ayrılması mümkün değildir. Derken, bütün yaptıklarının kayıtlı olduğu kitap kendisine verilir. [18]
İmam Cafer-i Sadık (a.s) şöyle buyurur: Kıyamet günü insanın amel defterini eline verirler ve ona "Oku!" derler. Ravi "Bu defterde gördüklerini bilip tanır mı?" diye sorunca, İmam (a.s) şöyle buyurdu: Yüce Rabbim her şeyi hatırlatır ona. Söylediği her sözü, attığı her adamı, yaşadığı her lâhzayı o sırada yaşıyormuşçasına kendisine hatırlatır. Bu nedenledir ki amel defterlerini görenler "Eyvahlar olsun bize! Bu nasıl kitaptır böyle! Küçüklü büyüklü bütün yaptıklarımızı yazıp kaydetmiş!" derler. [19]
Amel Defteri Nedir?
Şüphe götürmeyen kesin bir gerçek var ve o da her insanın bütün yaptıklarının kaydedildiğidir. Bu, bildiğimiz kâğıt sayfalardan oluşan bir kitap mıdır, yoksa daha değişik bir şey midir? Bu konuda muhtelif tefsirler vardır. Merhum Feyz-i Kaşanî “Sâfi” tefsirinde şöyle der: Amel defteri, insanın amellerinin bütün etkilerinin üzerine işlenmiş olduğu ruhundan kinayedir.
Merhum Allame Tabatabaî de “el-Mizan” tefsirinde şöyle belirtir: Amel defteri, insanın amellerinin hakikatlerini ihtiva eder; bildiğimiz anlamda yazı ve satırlardan oluşmuş değildir; insanın işlediği amellerin asıl mahiyetidir. Yüce Allah her insana (kıyamette) bunu aşikâr eder ve anlamasını sağlar. Hiçbir delil, bizzat görüp müşahede etmekten daha iyi değildir. Âl-i İmran Suresi'nin 30. ayetinde de buyurulduğu gibi "O gün her insan yaptığı bütün iyi ve kötü amelleri hazır bulur." [20]
Kimi âlimler de amel defterinin, video filmleri, ses ve görüntü kasetleri gibi olduğunu söylemektedir. Her hâlükârda amel defteri, Kur’an’da ve birçok hadiste açıkta geçtiğinden, nitelik ve niceliğinin ayrıntılarını bilemesek de ona inanmamız gerekir.
---------------
[1]- Zümer, 68.
[2]- Yasin, 49; Sad, 15; Kâf, 42.
[3]- Müddessir, 8.
[4]- Abese, 33.
[5]- Karia 1-3.
[6]- Saffat, 19.
[7]- Yâsin, 12.
[8]- Kamer, 52-53.
[9]- Yunus, 21.
[10]- Zuhruf, 80.
[11]- Enbiya, 94.
[12]- Tekvir, 10-14.
[13]- En'âm, 28.
[14]- Kıyamet, 14.
[15]- İsrâ, 14.
[16]- Kehf, 49.
[17]- İsra, 14.
[18]- Nuru's-Sakeleyn, c.3, s.144.
[19]- Peyam-ı Kur’an, c.6, s.101.
[20]- el-Mizan, c.13, s.58.
Tarih: 03-01-2023