Âyat Namazı
Bismillahirrahmanirrahim
Güneş ve ay tutulması, korkunç fırtınaların kopması, yıldırım ve şimşek çakması gibi doğadaki bazı ilginç olaylar, sürekli kıyamet alametlerini, aynı şekilde Yüce Allah’ın kudret ve azametini göstermektedir. Bu gibi durumlarda bütün güçlerin kaynağı olan Yüce Allah’a yönelmek ve iki rekât Âyat namazı kılmak, korku ve dehşeti huzura dönüştürdüğü gibi, yaratılış düzenine hâkim olan ilahî tedbiri hatırlamaya, hurafelere yönelmek yerine tevhit ruhunun güçlenmesine de sebep olur. İşte bu iki rekâtlı namazı kılmak, gerçekte insan zihnini “olay”dan “olayı var eden”e yönlendiren bir vesiledir.
660- Âyat namazı şu dört durumda farz olur:
1) Güneş tutulması; kısmen tutulsa dahi.
2) Ay tutulması; kısmen tutulsa dahi.
3) Deprem.
4) İnsanların genelini korkutan olağandışı olaylar; örneğin normal olmayan kara ve kırmızı rüzgârların esmesi ve gökyüzünde görünen ateş gibi.
661- Güneş tutulması, ay tutulması ve deprem dışındaki olayların, insanların genelinin korkmasına sebep olması gerekir; insanların genelinin korkuya kapılmasına neden olmayan veya çok nadir insanların korkmasına neden olan olaylar, âyat namazının farz olması için yeterli değildir.
662- Âyat namazını gerektiren birden fazla olay gerçekleşirse, onların her biri için bir âyat namazı kılınmalıdır.
663- Gerek şiddetli ve gerekse hafif olsun, her deprem için, hatta meydana gelen her bir artçı deprem için bile -bağımsız bir deprem sayıldığı takdirde- bir âyat namazı kılınmalıdır.
664- Âyat namazı, olayın meydana geldiği an orada bulunan kimselere hastır.
665- Âyat namazını gerektiren bir olayın gerçekleşmesi bu yollardan biriyle sabit olur:
1) Bizzat insanın kendisinin hissetmesiyle.
2) Kesin bilgi ve güvenin oluşmasına sebep olan herhangi bir yolla.
3) İki adil erkeğin haber vermesiyle.
Âyat Namazının Vakti
666- Güneş veya ay tutulmaya başladığı andan itibaren insan âyat namazını kılmalıdır. Farz ihtiyat gereği, açılmaya başlayıncaya kadar namaz geciktirilmemelidir.
667- Âyat namazı güneş veya ay açılmaya başladığı ana kadar ertelenirse, eda ve kaza niyeti etmeksizin kurbet kastıyla kılınmalıdır. Fakat tamamen açılıncaya kadar ertelenirse, kaza olarak niyet edilmelidir.
668- Deprem, yıldırım, şimşek ve benzerleri meydana geldiği zaman (vuku süresi az olduğu için) ihtiyat gereği âyat namazı hemen kılınmalıdır; kılınmazsa günah işlenmiş olur ve ömrün sonuna kadar eda ve kaza niyeti etmeksizin “kurbet” (Allah’a yakınlık) kastıyla kılınmalıdır.
669- Deprem Araştırma Merkezi bir bölgede sadece özel cihazlarla anlaşılabilecek belirli sayıda hafif yer sarsıntılarının olacağını duyurur, ancak orada yaşayanlar hiçbir sarsıntı hissetmezlerse, âyat namazı farz olmaz.
670- Ayın veya güneşin tutulmasından haberi olmayan ve ancak açıldıktan sonra farkına varan kimse, tam tutulma söz konusu ise âyat namazını kaza etmelidir; az bir miktar tutulma olduğu takdirde ise, üzerine kaza farz değildir.
671- Ayın veya güneşin tutulmaya başladığı anda bundan haberi olur, buna rağmen (unutkanlık yüzünden olsa bile) âyat namazını kılmazsa, tümü tutulmasa dahi onu kaza etmelidir.
672- Güneş ve ay tutulması dışındaki diğer olayların gerçekleştiği sırada onlardan haberi olur ve unutkanlık yüzünden bile olsa âyat namazını kılmazsa, âyat namazını kılması gerekir. Vuku sırasında haberi olmayıp daha sonradan farkına varan kimse de farz ihtiyat gereği âyat namazını kılmalıdır.
Âyat Namazının Kılınış Şekli
673- Âyat namazı iki rekâttır; her rekâtta beş rükû ve iki secde vardır ve birkaç şekilde kılınabilir:
Birinci Şekil: Her rekâtta beş defa Fatiha ve zammı sure okunur. Şöyle ki: Niyet ve tekbirden sonra Fatiha ve zammı sure okunarak rükûa gidilir, daha sonra rükûdan kalkılarak tekrar Fatiha ve zammı sure okunur ve tekrar rükûa gidilir. Bu şekilde her bir rükûdan önce Fatiha ve zammı sure okunarak beş rükûlu birinci rekât tamamlanır. Daha sonra secdeye gidilir ve iki secde yapıldıktan sonra ikinci rekât için ayağa kalkılır. İkinci rekâtta da, birinci rekât gibi yapılır ve iki secde yerine getirildikten sonra teşehhüt ve selamla namaz tamamlanır.
İkinci Şekil: Her rekâtta Fatiha ve zammı sure birer defa okunur. Şöyle ki: Niyet ve tekbirden sonra Fatiha okunur, daha sonra surenin bir kısmı (ister bir ayet, ister bir ayetten az, ister bir ayetten çok) okunarak rükûa gidilir; daha sonra rükûdan kalkılarak Fatiha okunmadan zammı surenin bir kısmı daha okunup rükûa gidilir ve her rükûdan önce bir kısmını okuduğu zammı sure son rükûdan önce bitecek şekilde beşinci rükûa kadar devam edilir. Beşinci rükûdan sonra iki secde yapılır ve ikinci rekât için ayağa kalkılır. İkinci rekât da bir önceki rekât gibi teşehhüt ve selam verene kadar aynı şekilde tamamlanır.
674- Farz ihtiyat gereği, “Bismillahirrahmanirrahim” surenin bir ayeti olarak hesaplanarak rükûa gidilemez.
675- Günlük namazlarda farz veya müstehap olan şeyler, âyat namazında da geçerlidir. Ancak âyat namazında ezan ve kamet yerine sevap umuduyla üç defa “es-salat” denilir.
676- Beşinci ve onuncu rükûdan sonra “Semiallahu li-men hamideh” demek, yine her rükûdan önce ve sonra tekbir almak müstehaptır. Fakat beşinci ve onuncu rükûdan sonra tekbir almak müstehap değildir.
677- İkinci, dördüncü, altıncı, sekizinci ve onuncu rükûlardan önce kunut okumak müstehaptır. Ama sadece onuncu rükûdan önce bir kunut okumak da yeterlidir.
Âyat Namazında Şüphe
678- Âyat namazında rükûu dört mü beş mi yaptığından şüphe eder ve secdeye gitmek için de eğilmemiş olursa, yeni bir rükûu yerine getirmesi gerekir. Ama eğer secdeye gitmek için eğilmiş olursa, şüpheye itina etmemelidir.
679- Âyat namazının rükûlarından her biri, birer rükündür. Dolayısıyla kasten veya yanlışlıkla eksik veya fazla yapılırsa namaz batıl olur.
680- Kıldığı âyat namazının batıl olduğunu anlarsa yeniden kılmalı, vakti geçtiği takdirde de kaza etmelidir.
Tarih: 27-04-2024